Tasavvuftaki mecâzi aşk, güzelden güzelliğe, fertten cemiyete, mazhardan zâhire, kuldan Hakk'a, diğer bir tabirle kesretten vahdete bir seyir takıyb eder. Sufîler bu bakımdan zâhirî ve mecâzî aşkı, insanı gerçek aşka götüren bir yol, bir köprü olarak kabul etmiştir.