Hüsn-ü Aşk
Şeyh GalipEn Eski Hüsn-ü Aşk Gönderileri
En Eski Hüsn-ü Aşk kitaplarını, en eski Hüsn-ü Aşk sözleri ve alıntılarını, en eski Hüsn-ü Aşk yazarlarını, en eski Hüsn-ü Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çerâg-ı bezm-i hecri olduğum yapmış yakışdırmış
Gönül pervanesine vuslat âteş intizâr âteş
(Ayrılık meclisinin mumu olduğum güzel, yapmış, yakıştırmış. Gönül pervanesine buluşmak ateş, beklemek ateş.)
Yokmuş bir âha ey gül-i ranâ tahammülün
Bâğrın ne yakdın âteş-i hasretle bülbülün
Ey güzel gül, bir aha bile tahammülün yokmuş; iş böyleyken ne diye bülbülün bağrını hasret ateşiyle yaktın ?
Saldı gönül illerine âfeti
Kurdu göz ırmağına otağını
Erişüp bahâra bülbül yenilendi sohbet-i gül
Yine nevbet-i tahammül dil-i bî-karâra düşdü
Bülbül bahara erişti, Gül sohbeti yenilendi ; gene tahammül etme nöbeti, kararsız gönüle düştü.
Mâdâm uçarsın gözlerde ammâ
Rûyun perî-veş pinhân edersin
Boyuna gözlerde uçarsın ama yüzünü de peri gibi gizlersin
Efsûn-ı nigâhından sahrâlara düşmüşsün
Dîvâne misin ey dil benden haberin yok mu
Ey gönül, onun bakışındaki büyü yüzünden sahralara düşmüşsün ; deli misin sen , benden haberin yok mu ?