Hüznün Başkenti Kudüs
Erol ÇalıSözler ve Alıntılar
Kudüs'ün Fethi / 638
"Hükümdarım! Bizim ölümden kaçtığımız gibi, Müslüman orduları da ölüme koşuyor. Bu orduya karşı savaşamayız."
Sayfa 145
Kudüs
Tarih boyu Kudüs, dinlerin rekabetiyle elden ele dolaştı. Dinler değiştikçe hikayeler de değişti ama mekan aynı mekandı.
Sayfa 163
selahaddin eyyubi
Sultan Selahaddin, 57 yaşında ölüm döşeğindeyke vasiyeti ve emri gereği askerleri mızrağa geçirilmiş kefen parçalarını, Şam sokaklarında dolaştırdı ve halkın gözyaşları arasında, "Ey ahali! Şarkın Şanlı Sultanı Selahaddin, dünyasını değiştiriyor ama ahirete ancak bu bez parçasını götürüyor. Öyleyse Allah'a kullukta gevşeklik göstermeyin!" dediler.
Sayfa 175
Kudüs
"Kudüs'ü Hz. Ömer fethetti, Selahaddin Eyyubi hürriyetine kavuşturdu, Osmanlı da huzur getirdi."
Sayfa 164
Yavuz Sultan Selim Han / Tih Çölü Geçişi
"Paşa paşa! Beni bana bırakınız. Atına binen binsin. Görmez misiniz önümde Allah'ın Resulü(s.a.v.) yürümekte. O (s.a.v.) yaya yürürken ben nasıl ata binerim?" der.
Sayfa 188
Kendi insanına zulmeden devletler yıkılmaya mahkumdur...
Tarih değişmemişti. Abbasilerin de yıkılışı, kendi insanına zulüm yaparak başlamıştı.
Sayfa 155
Yahudilikten dönüşler ise Yahudi din adamlarını rahatsız ediyordu. Çünkü en zor durumlarda dahi halkını sömürmekten çekinmeyen din adamları, yıllarca besledikleri kaynakların kurumasını istemiyorlardı. Bu sorunu geçmiş peygamberlere iftira atarak halletmeye çalıştılar. Uydurdukları hikayelerle, peygamberlerin de aynı günahları işlediklerini söylüyor ve bunları kutsal kitaplara ayetmiş gibi ekliyorlardı. Okuma yazma bilmeyen halk daha sonra bunları Allah'tan gelen vahiymiş gibi okuyorlar ve ona göre hayatlarını düzenöiyorlardı.
Sayfa 107