Gökçeada - Bademli / İmraz - Gliki

Hüzün Adasında Bir Köy

Deniz Kavukçuoğlu
10/10
5 Kişi
11
Okunma
4
Beğeni
1.558
Görüntülenme
İstanbul'a döndüğümüzde ertesi yıl adaya bir kez daha geleceğimizi bilmiyorduk. Ne var ki ada, özellikle de bir haftamızı geçirdiğimiz Bademli köyü beni derinden etkilemişti. Daha önce de Ege'nin çeşitli yerlerinde, Söke'deki Doğan Bey (Domaçe), Fethiye'deki Kayaköy (Levissi) gibi terk edilmiş Rum köyleri görmüştüm. O köyler 1923 Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesiyle birlikte boşalmıştı. Adadaki diğer Rum köylerinde olduğu gibi Bademli'de de durum aynıydı. Adanın Rum nüfusu devletin yaptırımları sonucu adalarını, köylerini terk etmek zorunda kalmıştı. Bu insanların duygularını, düşüncelerini merak etmeye, Gökçeada'yla ilgili ne varsa okumaya başlamıştım. Deniz Kavukçuoğlu, arkadaş davetiyle rastlantısal olarak gittiği Gökçeada'da önüne açılan öyküler, anılar ve tarihe kayıtsız kalamayıp kısa sürede kendisi de bir Gökçeadalı oluşunu anlatıyor. Ama bu anlatış, bireysel öyküsüyle sınırlı değil. Kimler kimler bu öyküye katılmıyor ki.Hala ısrarla Gökçeadalı olanlar, artık Gökçeadalı olanlar, yeniden Gökçeadalı olanlar... Savaşların, öfkeli politikaların yerinden ettikleri, yerinden edilenlerin yerine yerleştirilenler ve yok edilmeye çalışılan bir kültür ve yeniden birlikteliği mümkün kılmaya çalışanlar... ve tüm bunların ortasında sessizce var kalmaya çalışan adalılar ve adalılık... Hüzünle dolu bir tarih ve hala umutlu olmaya çalışan bugün...
Yazar:
Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu
Tasarımcı:
M. Deniz Çorbacıoğlu
M. Deniz Çorbacıoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 23 dk.Sayfa Sayısı: 296Basım Tarihi: Nisan 2019İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2013Yayınevi: Oğlak Yayınları
ISBN: 9789753299602Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
296 syf.
7/10 puan verdi
Adalılar diyorlar kendilerine. Mübadele sırasında, sonrasında yaşadıkları zorluklar olsun, Göç edenlerin yunanistanda, kalanların Türkiyede ikinci sınıf yerine koyularak hor görülmeleri olsun. Kitap bayağı iyiydi. Gerçekten etkileyici. O insanların yaşadıklarını, kendimi onların yerine koyarak okuduktan sonra daha iyi anlıyorum. Mübadele dönemindeki Rumların ve daha sonra oraya gelen Türklerle yapılan sobetlerin olduğu bir kitap hazırlamış Deniz Kavukçuoğlu. Kitabı bir hevesle başladıysam da Atatürk büstleri için banal diyecek kadar haysiyetsiz bir insan olduğunu görünce sohbetler dışında kalan kendi anlatımlarını pek hevesli okumadığımı itiraf edeyim. Elimde iki kitabı daha var ve bu kafadaki bir insanın bana katabileceği yeni bir şey yok. O yüzden ne zaman okurum hiç bilmiyorum. Düşünceleri o kadar açık ki. Yazık diyorum kendisine sadece. Sanki büstlerin anlamı oradaki Rumların gözüne sokmakmış gibi okulun karşısında banal Atatürk büstleri yerleştirilmiş diyor birde. Ulan zaten her okulun bahçesinde var. Oraya özgü mü?
Hüzün Adasında Bir Köy
Hüzün Adasında Bir KöyDeniz Kavukçuoğlu · Oğlak Yayınları · 201911 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.