Bir bağdır kopar
Zamanın destesinden
Selam kesilir
Kalkar muhabbet perdesi
Yorulur insan/lığım
Bir kapıdır aralanır
Solmuş hatıra yumağıdır
Önünde örümcek ağına dolanmış bir gelecek
Çatlamış duvarlara sığınmış bir kapıdır
Ebediyen kapanır
Bir Şivan kopar, bağlar kentin kaderini
Genç kızlar Züleyha endişesiyle kamçılar yüreğini
Gözyaşlarını cebinde biriktiren çocuklar
Hıçkırıkğın ortaya saçılmasıyla insanlığın
Safiyane sevdalar solmuş papatyalar da darmadağın
Kentin göbeğinde yalnızlık sahnelenir
Sessizliği kostüm diye giyinir oyuncular
Gözler kaçak yaşayışlar üzerine gezinir
Göç eden dönmeyecektir, bilinir
En muzaffer komutanlar hafızalardan silinir
Kaderi ağıtlarla beslenir bu kentin
Efsunlu yiğitler sırrını saklayadursun
Gün görmeden ihtiyarlayan muhabbetlerin
Bu tılsımlı kent kurban edilir kınalanmadan
aharlanmamış kağıtlar üstünde
Şah mat oyunlarına