80 sonrasındaki suskunluğa, kentsoylu estetiğin temsilcileri tarafından şiiri yozlaştıran sözde yenilik çabalarına karşı; toplumcu özde şiirini geliştiren ve bunlara alternatif olan genç bir kuşak da vardı. Sesiyle, sözüyle toplumuna, çağına tanık olan bu genç ozanların en önemli özelliği; şiir adına düşünmeleri ve geliştirdikleri karşı tavırla estetik olgusu üzerinde sürükle tartışmalarıdır.
“Satarım usanmadan
Sevdamı sevdasızlara” diyen genç ozan Yılmaz Yeşildağ, bunlardan biri. Sancılı ozan yüreğiyle, şiire sevdalı, topluma sevdalı bir ozan… Uzun soluklu söylemiyle, nesnel koşullara karşı tepkisini şiirleştirirken; aslolan hayatı kuşatan her olumsuz olguyu parçalayacak denli güçlü bir sese sahip…
Suskunluğa, sessizliğe karşı hüzünler damıtsa da, duyarlılığı ve bilinciyle hüznü; umuda, sevdaya, dirence dönüştürebiliyor Hüzün Yağmurları’nda. Ve şiiri, hayatın her alanına bir sağanak gibi yağdırıyor.