“Bu kılıcımla, bana buğz etmesi için mümin kimsenin burnuna vursam bile yine bana buğz etmez. Bütün dünya malını, beni sevmesi için münafığın başına döksem yine de beni sevmez. Bu takdir edilmiş ve ümmî Nebi'nin (s.a.a) diliyle de söylenmiş bir hükümdür. Zira o şöyle buyurmuştur: "Ey Ali! Mümin sana buğzetmez, münafık da seni sevmez" ”.
لَوْ ضَرَبْتُ خَیْشُومَ الْمُؤْمِنِ بِسَیْفِی هَذَا عَلَی أَنْ یُبْغِضَنِی مَا أَبْغَضَنِی وَ لَوْ صَبَبْتُ الدُّنْیَا بِجَمَّاتِهَا عَلَی الْمُنَافِقِ عَلَی أَنْ یُحِبَّنِی مَا أَحَبَّنِی وَ ذَلِكَ أَنَّهُ قُضِیَ فَانْقَضَی عَلَی لِسَانِ النَّبِیِّ الْأُمِّیِّ ( صلی الله علیه وآله ) أَنَّهُ قَالَ یَا عَلِیُّ لَا یُبْغِضُكَ مُؤْمِنٌ وَ لَا یُحِبُّكَ مُنَافِقٌ .
Düşündüm; kesilmiş elimle hamle mi edeyim, yoksa bu kapkaranlık körlüğe sabırmı edeyim? Hemde öylesine bir körlük ki ihtiyarları tamamıyla yıpratır, çocukları kocaltır, inananda Rabbine ulaşıncaya dek bu zulmette zahmet çeker. Gördümkü sabretmek daha doğru;sabrettim, sabrettim ama gözümde diken vardı, boğazımda kemik. Mirasımın yağmalandığını görüyordum. Hz. Ali (R.a)
Dünya kalmak yurdu değil, geçiş yurdudur. Orada iki tip insan vardır: Biri özünü (nefsi isteklere) satarak kendisini helak eder; diğeri de özünü (Allah'a) satarak kendini (azap- tan) kurtarmış olur.
210. Hutbe
Birisi bidatlara sebeb olan ve halk arasında yaygınlaşan çok çeşitli rivayetler hakkında soru sorunca Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu:
İnsanların elinde hak ve batıl, doğru ve yalan, nasih ve mensuh, genel ve özel, muhkem ve müteşabih, hıfzedilmiş ve şüpheli olan (rivayetler) vardır. Resulullah'ın (s.a.a) sağlığında bile hadis uydurdular. Nitekim Resulullah S.a.a bir gün minbere çıktığında, "Benim adıma bilerek yalan atan kimse cehennemde yerini hazırlasın." buyurdu.