Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi

Doğu Perinçek

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi Sözleri ve Alıntıları

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi sözleri ve alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi kitap alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Civilisation kavramının Arapça ve Türkçe karşılığı olan Medeniyet, Arapçada medine yani kent sözcüğünden geliyor. Medeniyetin kentleşme süreciyle bağlantısı, Latincede olduğu gibi Arapçada da kendisini gösteriyor. Türkçemizin uygarlık kavramı ise, Uygurlardan türetilmiştir. Ogur köküyle bağlantısı, yine medeniyet kavramıyla ilintilidir. Ogur ya da Oğuz dediğimiz kabile toplulukları, uygarlaşma sürecinin önemli bir atağıdır. Kabilelerin birleşmesi, ticaretin gelişmesi ve kabilelerin çözülmesiyle olmuştur.
Sayfa 19 - Özel Mülkiyet, Ticaret ve KentleşmeKitabı okudu
Hz Muhammedi arıyorsanız, kendisini bütün insanlığa kabul ettirdiği yerde bulabilirsiniz.
Reklam
Yobazların Tûs şehrinde Müslüman mezarlığına kabul etmedikleri Firdevsî ve yine yobazların zındıklıkla suçladıkları Mütenebbi(El Kindi), Goethe'nin gözünde yeryüzü şairlerinin hakanlarıdır.
Atatürk: "Muhammed, hiçbir zaman bir asalet hücceti istemedi; damarlarında İbrani nebilerinin canı dolaştığını iddia etmedi; bilakis gerek kendisinin gerek ana ve babasının fakir halleriyle iftihar etti."
Oysa Atatürkün belirttiği üzere : "Muhammed kendisi hiçbir zaman asalet şerefi iddiasına kalkışmamıştır; o boş teferruata ehemmiyet vermezdi; gayesine doğru tereddütsüz yürür ameli[pratik] bir adamdı.
Hele Emevi ve Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına düşmanlık, yalnız bizim değil, bütün insanlığın medeniyet mirasına düşmanlıktır.
Reklam
... Goethe, İslam Peygamberinin "Hakiki dini silah kuvvetiyle yeryüzüne yaymaya memur" olduğunu vurgular. Goethe, Hz Muhammed'in "Deha sahibi insanın en büyük mükemmel örneği" olduğunu belirtir. Hz Muhammedi "Kayalardan fışkıran bir dağ pınarına" benzetmektedir.
Hz Muhammed de vicdanlı ve cesur bir devrimciydi. Elindeki kılıç, Onu diğer peygamberlerden üstün kılmıştır. Çünkü devleti ancak o kudretle kurabilirdi. Yeni medeniyeti, ancak devlet ve orduyla inşa edebilirdi. Bütün medeniyetler, ayrıksız kılıçla kurulmuştur.
İmanı kanıtlayamazsınız. Zaten iman, kanıtlanmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürer. Bilim ise ancak kanıtlandığı zaman bilimdir.
Sistem incelendiği zaman, Tanrıya kulluk kavramının aslında efendiye kulluğu güvence altına aldığı görülür. Dünyanın neresinde ideolojik düzlemde ''Allah'a kulluk'' sistemi varsa, orada toplumsal gerçeklik alanın da kula kulluk görülüyor. Tarihteki bütün Musevi, Hıristiyan ve İslam devletleri bu olguyu kanıtlar.
Sayfa 33 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atatürk: "Büyük bir inkılap yaratan Muhammede karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakta tecelli etmek gerekti. Peygamber ölür ölmez düşünülecek şey, onu bir an evvel toprağa tevdi etmek değil, yaratmış olduğu inkılabı emniyet altına almaktı..."
Atatürk: "Muhammedin yaydığı din, insanların kalplerinde derin bir titreşim uyandırdı." Bunun nedeni, yalnız onun kişiliği değildi. Onun "faaliyet alanını oluşturan kavmin hallerini de göz önünde tutmak gerekir."
Medeniyet üzerine konuşurken, imparatorluklar mirasını reddetmek, aslında devrimi ve devrimciliği reddetmektir. Dünyanın büyük devrimci öğretmenlerinden feyiz aldığımız zaman, bu tür ilkelliklerden korunmuş oluruz.
Marxın İslam medeniyet devrimi mirasına verdiği önem o derecededir ki Türkiye de 1876 Meşrutiyet Devrimini "Muhammedin evlatlarının sağlam, onurlu ortaya çıkışı" diye överek coşkuyla karşılar.
Muhammed İkbal "İslamda cihat, kafirlerle savaş değildir; ister Müslüman ister kafir olsun zalimle savaştır" derken, imanın içine hapsedilmeyen Hz Muhammedi tanımlamıştı.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.