Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi

Doğu Perinçek

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi Sözleri ve Alıntıları

Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi sözleri ve alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi kitap alıntılarını, Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz Muhammed de vicdanlı ve cesur bir devrimciydi. Elindeki kılıç, Onu diğer peygamberlerden üstün kılmıştır. Çünkü devleti ancak o kudretle kurabilirdi. Yeni medeniyeti, ancak devlet ve orduyla inşa edebilirdi. Bütün medeniyetler, ayrıksız kılıçla kurulmuştur.
Tarihten biliyoruz ki önce insanlar arasında efendi-kul ilişkisi doğdu. Daha sonra bu ilişkiyi meşrulaştıran din ortaya çıktı. İnsanlar kendi aralarında efendi-kul ilişkisini yaşadıktan sonra, bu modele göre ''İlaha kulluk'' kavramını ürettiler. Sümer ve Babil tanrıları, Mısır'ın tanrısı Ammon-Ra, Yunan tanrısı Zevs, Fenikelilerin baş tanrısı Ba'l, Türklerin tefrişi Gök Tengri, Arapların ilahları, hepsi, efendi modeline göre yaratılmışlardır. İnsan toplumlarında efendi yokken, bu tanrılar da yoktu. Tanrılar, insanlar arasında efendi-kul ilişkisinin doğduğu tarihsel süreçte ortaya çıkmıştır. Büyük dinlerin tanrısı, bu tanrıların geliştirilmeleri ve daha üst düzeyde soyutlanmalarıyla ortaya çıktı.
Sayfa 29 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hele Emevi ve Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına düşmanlık, yalnız bizim değil, bütün insanlığın medeniyet mirasına düşmanlıktır.
İmanı kanıtlayamazsınız. Zaten iman, kanıtlanmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürer. Bilim ise ancak kanıtlandığı zaman bilimdir.
Atatürk, Hz Muhammed'in peygamberliğini ilahi değil, fakat toplumsal-siyasal bir olay olarak görmektedir. Muhammed, "bir din kurucusu ve dini bir devlet reisi"dir, başarılı bir komutandır. "Çağdaşlarının en yükseği olduğunu yaptığı işlerle ispatlanmış"tır. Muhammed "büyük bir devrim yaratmıştır."
Marxın İslam medeniyet devrimi mirasına verdiği önem o derecededir ki Türkiye de 1876 Meşrutiyet Devrimini "Muhammedin evlatlarının sağlam, onurlu ortaya çıkışı" diye överek coşkuyla karşılar.
Reklam
İnsanlık, geçmiş medeniyet ve devrim mirasını hor görerek ancak kendi geleceğini ateşe verir.
Muhammed İkbal "İslamda cihat, kafirlerle savaş değildir; ister Müslüman ister kafir olsun zalimle savaştır" derken, imanın içine hapsedilmeyen Hz Muhammedi tanımlamıştı.
İslam Uygarlığı, Sümerlerden başlayan Ortadoğu, sonra Yunan ve Roma uygarlığının mirasını geliştirdi ve kapitalist Batı uygarlığına taşıdı. İslâm uygarlığı ve Türk uygarlığı, bu açıdan Avrupa'daki Rönesanın kaynağı oldu; öte yandan Çin ve Hint uygarlığı ile Batı uygarlığı arasında da bir köprü oluşturdu.
Kabile toplumu, kan bağına, İbni Haldun'un teorisinde "asabiyye"ye dayanıyordu. Dünya tarihinin ilk büyük devlet teorisyeni İbni Haldun, kandaş kabile topluluğunun çözülmesiyle ümmet toplumunun oluştuğunu açıklar. İslamiyetin, ümmet anlayışıyla asabiyyeyi kaldırdığını belirtir, böylece bütünleşme sağlanır. Artık kabile bağının, yani asabiyye bağının yerini ümmet bağı almaktadır. İbni Haldun'un göndermede bulunduğu Hucurat suresinin 23. ayetinde bu olay şöyle saptanır: "Allah sizlerden, Cahiliye döneminin kınanası geleneklerini ve babalarla atalarla övünmeyi kaldırdı. Hepiniz Adem oğullarısınız. Adem ise topraktan meydana gelmiştir."
Sayfa 19 - Kabile Toplumundan Medeniyete ÇıkışKitabı okudu
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.