(Felsefi Antropolojinin Işığında)

Hz. Muhammed ve Kuran

Hasan Aydın

Öne Çıkan Hz. Muhammed ve Kuran Gönderileri

Öne Çıkan Hz. Muhammed ve Kuran kitaplarını, öne çıkan Hz. Muhammed ve Kuran sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hz. Muhammed ve Kuran yazarlarını, öne çıkan Hz. Muhammed ve Kuran yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dinin nesnel şekilde ele alındığı eserleri severim. Hasan Aydın da bu eserinde tam olarak bunu yapmış. Kendisi felsefi yönü ağır basan bir ilahiyatçı. Bence felsefe, ilahiyatçıların bakış açısını zenginleştirip kuvvetlendiren önemli bir alan hatta bunu genel manada her insan ve meslek için söyleyebiliriz. Sonda söylemem gereken hususu başta
Hz. Muhammed ve Kuran
Hz. Muhammed ve KuranHasan Aydın · Bilim ve Gelecek · 201455 okunma
Çeviri Problemi
Her dilin ve kültürün, nesneler dünyasına bir bakışı, kavrayışı, kategorileri ve yönelişi vardır ve bu bakış tarihsel bir süreç olarak kavrandığında oldukça dinamiktir. Bu durum çoğu kez çeviri dediğimiz etkinliklerde de sıkıntı yaratır. Sözgelimi, Arapçada, sözcükler eril ve dişil olarak öbeklenmekte, ancak bunun Türk dilinde bir karşılığı bulunmamaktadır. Bu öbeklemenin doğaya, insana, topluma ve kutsal olana bakışta bilişsel, duyuşsal ve kültürel etkisinin olmadığı söylenemez.
Reklam
İslam modernistlerinin açmazları
Aynı zamanda amaçlar uğruna sözel-literal anlamların aşılması, gelenekçilerin, Kuran'da yer aldığı ve Tanrı sözü olduğunu savundukları için her dönemde geçerli olduğunu söyledikleri Kuran'ın sosyal alandaki ayrıntılı hükümlerinin bir kenara itilmesi, İslam'ın adalet, eşitlik, hak, özgürlük, yasallık vb. genel ve içeriksiz bir takım hükümlere indirgenmesi anlamına gelmektedir. Benzer bir durum, Yaşar Nuri Öztürk örneğinde gördüğümüz gibi, müteşabih kavramıyla, Kuran'ın evrene ilişkin kavramlarına da uygulanmakta ve onların da içeriği belirsiz hale getirilmektedir. Gelenekçi İslam düşünürlerinin de ifade ettiği gibi, bu tutum, içsel (batınî) bir yoruma yönelmek ve Kuran'ın nesnel anlamını dışlamak demektir; çünkü genele indirgenen ve çok anlamlı olduğu söylenen bir sözün nesnel bir anlamının bulunduğunu söylemek oldukça zordur. Bu durum, kimi düşünürlerin dediği gibi, Tanrı'nın belirli ve anlamlı bir şey söylemediği anlamına alınabilir; bu haliyle İslam modernistlerinin bir paradoks içine girdikleri söylenebilir.
Sayfa 255Kitabı okudu
Gelenekçi düşünürlerin de kaydettiği gibi, Kuran, 7 yüzyıl Arap dilini kullanır; o kavramların içeriği, ya Kuran'ı Kuran'la yorumlama ya da erken dönem sözlüklerle yapılabilir; bu anlamda, Kuran'ın kavramlarının doğru anlamı, oluştuğu dönemdeki Arapların anladığı anlamdır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Sanırım burada belirtilmesi gereken bir diğer önemli nokta da, şahsa yönelik tartışmaların (argumentum ad hominem) bir tartışma biçimi olarak geçersizliğinin aksine, düşünceye yönelik tartışmaların geçerliliği ve kabul edilebilirliliğidir. Bu açıdan İslam öncesi Arapların ve Kitap sahiplerinin, Hz. Muhammed'in şahsını tartışma olgusu haline getirmelerinin, tartışma ahlakına uymadığı söylenebilirse de, aynı şeyin, bildirileri tartışma konusu yaptıklarında söylenemeyeceği açıktır. Çünkü normal bir zihne sahip olan insanların, yeni bir düşünce ya da yeni bir bireşimle karşılaştıklarında, onu tartışmaksızın benimsemeye yanaşmayacakları ortadadır. Ancak, tartışmanın formunu ve içeriğini tartışanların biliş düzeylerinin belirleyeceği açıktır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Her şeyi bilen ve belirleyen Tanrı neden sınav yapsın? Tanrıyı insan gibi düşünüp, sınayan bir varlık olarak tanımlayınca, doğal olarak insani biliş ve onun ürünü olan dil, onu geleceği bilmeyen bir varlık formuna sokmaktadır.
Reklam
İslam bildirilerinin biçimlenmesinde, Muhammed’in değişken niyetlerine ve toplumsal stratejilerine ek olarak, bireysel istemleri, arzuları, edilgenlikleri, uygulamada karşılaşılan aksaklıklar vb.nin de etkili olduğunu düşündürmektedir.
Sayfa 100 - Bilim ve gelecekKitabı okudu
Ortaya konan cennet ve cehennem betimine bakıldığında, Arap toplumunun ideal ve beklentileri ile korkularının merkeze oturduğu anlaşılmaktadır. Nitekim cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış kızların, hurilerin, hizmet eden gılmanların, her türlü içkinin, eğlencenin, sedirlerin, gölgeliklerin, altlarından ırmaklar akan bağların, bahçelerin vb. bulunduğunun söylenmesi; cehennemde ateşten, cehennem bekçilerinden (zebaniler), kapı sürgülerinden, kaynar su, irin, kan, zakkum vb. bulunduğundan söz edilmesi, söz konusu anlayışı açıkça desteklemektedir.
İnsanların bütün yaşamlarını, tıpkı bir robot gibi tarihsel-yöresel koşullu dinsel dogmalara adamasını isteme hakkımız var mi?
Sayfa 28 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Amaçsalcı tutum ve Kuran'ın maruf'a vurgusu
Korunması gereken, zamanüstü olan özdür. Yani makâsıt... Bu böyle olduğu içindir ki Kuran, muamelât denen hukuksal alanda düzenleme yaparken, sürekli bir biçimde örfe (marufa) gönderme yapar.
Sayfa 253Kitabı okudu
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.