Hz. Peygamber'e Yahudi ve Hristiyanların Yönelttikleri Sorular

Aynur Uraler
A. EHL-İ KİTAB'IN TANIMI Vahiy mahsulü olan dinlere ilâhî din denir. Kur'ân-ı Kerîm, Hz. Ademden Hz. Muhammed'e kadar gelen vahye ve peygam- berlere dayanan dînî geleneğe İslâm adını vermektedir. Yahûdîlik, Hristiyanlık ve Allah Teâlâ tarafından gönderilmiş diğer dinler de ilahi din olarak nitelendirilmekte, bu dinlerin asıl, orjinal yapıları itibariyle hak din ve İslâm çizgisi içerisinde olduğu açıklanmakta- dır. Ancak zamanla bu dinlerde tahrifat oluşmuştur.
Reklam
Arapların kendilerine ümmi denilmesi
Ehl-i kitab, "kutsal kitap sahipleri", "ilâhî bir kitaba inananlar veya "kitaplılar" anlamına gelir ve ümmi teriminin zıddıdır. Araplar, ehl-i kitab ifadesini Hz. Muhammed'in risaletinden önce de kul lanmaktaydılar. Kendilerini ümmî diye nitelendiren Araplar, kitabi (kutsal kitabı olanlar) diye tanıdıkları Yahûdî ve Hristiyanlar'a ehl-i kitab derlerdi. Kur'ân ve sünnette de bu anlam ve kullanım devam etmiştir. Şu ayeti kerime aklıma geldi onlaraın sözlerine karşılık " بسم الله الرحمن الرحيم Ey Resulüm! Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı, batıl iddia peşinde olanlar şüphe edebilirlerdi." (Ankebut, 29/48).
Ehl_i zikirden kasıt nedir
"Naslardan; kitab ehli diye tanımlanan kimselerin, Hz Peygamber'den önce yaşamış ve onun (s.a.) zamanındaki Tevrat ve İncil'in müntesipleri yani Yahüdi ve Hristiyanlar olduğu anlaşıl maktadır." Hatta ehl-i kitab ile Yahûdi ve Hristiyanlar'ın kaste- dildiği kesinlik kazanmıştır. Bu suretle Yahüdi ve Hristiyanlar'ın, müşriklerden ayrı oldukları anlatılmıştır. Kur'an-ı Kerimide, daha önceki vahiylerin bilgisine sahip kitap sahipleri "manasında "ehli zikr (bk. el-Enbiya (21), 7) ifadesi de ehl-i kitab yerine kullanılmıştır.. وَمَاۤ أَرۡسَلۡنَا قَبۡلَكَ إِلَّا رِجَالࣰا نُّوحِیۤ إِلَیۡهِمۡۖ فَسۡـَٔلُوۤا۟ أَهۡلَ ٱلذِّكۡرِ إِن كُنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz kimseleri peygamber olarak gönderdik; eğer bilmiyorsanız kitaplar hakkında bilgi sahibi olanlara sorun. Buradaki “ehlü’z-zikr” tamlamasını müfessirler, “Tevrat veya İncil’i okuyup bilgi sahibi olan Ehl-i kitap (yahudi ve hıristiyanlar)” anlamında yorumlamışlardı
"Müslüman ile ehli kitap ince fark
Ehl-i ki- tabın tanrı ve peygamber tasavvuru da çok farklıdır. Onlar her ne kadar Allah'ın varlığını kabul etseler de "Allah'ın oğlu"29 örneğinde olduğu gibi Ona ortak koşmaktan da geri kalmazlar. Ayrıca hahamlarını ve rahiplerini Rab( ilah ) edinmişlerdir. Bu yüzden Kur'ân-ı Kerimle kåfir olarak nitelendirilmişlerdir." Hz. Muhammed'i de kabul etmezler. İslam Dini'ne göre bütün peygamberlere inanmak iman şartlarındandır. Hz. Peygamber, ehl-i kitabın kendisine iman etme sorumluluğu olduğunu yemin ederek başladığı şu hadiste ifade etmiştir: "Bu toplumdan bir Yahůdi veya bir Hristiyan beni duyar da sonra benimle gönderilen (dine) iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur. "32 29: Tevbe (9) ,30 32:müslim,iman ,240
Yahudilik,Hristiyanlık,seneviye ve mecusi arasındaki fark
Yahudiler: Allah'ı mahlükata benzeten ve Onu cisimleştiren Hristiyanlar: Ona çocuk ve zevce izafe eyleyen yahut Ona hulûlu, intikali ve imtizacı câiz gören keza Allah'ı layık olmadığı sıfatlarla vasıflandıran veya Ona şerik izafe eden ve mahlukatı hakkında muarız davranan Mecusiyye ve Seneviyye fırkaları Allah'ı bilmemişlerdir. Binaenaleyh onlar kendisine ibadet ettikleri mabudları için Allah da deseler, Allah o değildir."37 37;Davudoğlu, age, 1,175. Aynca bk. Kesler, Yahüdiler ve Hristiyanlar, s. 72-75. 38 Güner, age, s. 20-21.
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.