"Sen akrabanı koruyup gözetirsin,
Konuştuğun zaman dosdoğru konuşursun,
İşini görmekten âciz olanlara yardım edersin,
Fakirlerin elinden tutarsın,
Misafiri ağırlarsın,
Haksızlığa uğrayan kimselere arka çıkarsın;
Rabbin seni mahcup etmeyecektir."
Demişti Hz. Hatice, Efendimizi sakinleştirirken..
Okurken çok düşündüm, neler eksildi teker teker..bizden hepimizden, toplum olarak nelerde ne kadar kaybımız oldu..Oysa biz 'emin' adımlarla yürüyecektik O'nun (s.a.v) ardından..
Toplum dedim, Efendimizin yanındaki güzel insanlar geliyor aklıma, Mus'ab b. Umeyr geliyor mesela..Efendimizin, Onun için "Allah'a hamdolsun. Mekke'de son derece lüks bir hayat süren,fakat Allah'a ve Resulüllah'a olan sevgisinin ve takvaya olan aşkının bütün rahatlığa sırt çevirdiği genç adam işte budur." dediği geliyor..
Muâz b. Cebel sonra..Efendimizin onun hakkında "ümmetim içinde helâl ve haramı en iyi bilen Muaz'dır" buyuruyor.
Elimdeki kitap,daha nicesini anlatıyor. Efendimizin Hayatının yanında, yakınındaki bir kaç sahabenin de hayatı anlatılıyor. Diyanetin yayınladığı kitabın yazılış amacı her ne kadar hac ve umre vazifesi için giden insanlara,adım adım gezdikleri yerleri aynı zamanda okuyarak daha etkili tanıtma çabası olsa da herkes okuyabilir bence :)
Benim için farklı bi zaman oldu, sanki onların içindeymişim gibi adım adım gezerken tanıtırlarken farklı duygular içindeydim..
Hz. Peygamberin izinden gidebilmek duasıyla..
'Emin' adımlarla..