Hz. Sad Bin Ebi Vakkas Sözleri ve Alıntıları
Hz. Sad Bin Ebi Vakkas sözleri ve alıntılarını, Hz. Sad Bin Ebi Vakkas kitap alıntılarını, Hz. Sad Bin Ebi Vakkas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahabîlerden birisi Sa'd'a: "Seni savaştan men eden (yani iç çatışmalara katılmanı engelleyen) şey nedir?" diye sordu.Sa'd şu mesaj yüklü cevabı verdi: "Mümini tanıyıp kâfirden ayıran bir kılıcı bana getirmediğiniz müddetçe savaşmam."
(İbn Sa'd,III,160)
Özetle belirtmek gerekirse Hz. Sa'd, dünyanın meşru nimetlerinden faydalanmak; başkasına muhtaç olmamak ve böylece özgürlüğünü muhafaza etmek için hayatı boyunca çalışma ve üretmeyi bir prensip haline getirmiştir. *Çünkü onun mensubu olduğu din ve örnek aldığı Peygamber, tembelliği yasaklamış, çalışmayı teşvik etmiştir. Bu yüzden de Hz. Sa'd da dönemindeki diğer Müslümanlar gibi yaşamı boyunca çalışmıştır.
Sayfa 78 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
"Bu gelen benim dayımdır. Başkası bana (varsa onun gibi bir) dayısını göstersin bakalım."
Hz. Muhammed sav
Sayfa 12Kitabı okudu
Hz.Sa'd,istişareleri de "istişare olsun" diye yapmazdı.Başka bir ifadeyle istişareyi, istişarenin ruhuna uygun yapardı.Buna göre Sa'd istişareyi, kendisi gibi düşünen ya da her şeye "evet" diyenlerle değil de işin ehli olan ve doğru bildiklerini çekinmeden söyleyenlerle yapmıştır.Çünkü bu sahabî;işin ehli olmayan, doğru bildiklerini söylemekten korkan, yöneticilerin gözüne girip makamlarını korumak isteyen kalitesiz ve bu anlamda ahlak bakımından zaafı olan insanlarla yapılan istişarenin danışma olmadığına inanıyordu.
Hz. Sa'd'ın savaş başlamadan önce askerlerine yaptığı konuşma
"Sadece Allah'tan yardım dileriz. Yalnız ona tevekkül ederiz. Bize Allah yeter; o ne güzel bir vekildir." deyiniz. Yemin olsun ki Allah, kendisine dost olanlara zafer nasip edecektir. Kendi dinine yardım edecek, düşmanları da hezimete uğratacaktır. Büyük ve yüce olan Allah, yardım etmeyecek olursa hiç kimse hiçbir şey yapamaz.
Sayfa 40 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Hz.Ömer döneminde en büyük âlim ve siyasî liderlerin birisi olmasına rağmen "her şeyi ben bilirim" diye düşünen, "başına buyruk hareket eden" ve uygulamalarında "keyfî" davranan bir lider değildi.