İbnü'l Arabi Sözlüğü

Suad El - Hakim

Newest İbnü'l Arabi Sözlüğü Quotes

You can find Newest İbnü'l Arabi Sözlüğü quotes, newest İbnü'l Arabi Sözlüğü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ayrılığa ulaşabilseydik, ona kendi acısını tattırırdık."
" Her varlık kendisinde tecelli eden Hakk’a ulaştıran bir tecelligâhtır. "
Sayfa 727 - Kabalcı Yayınları
Reklam
" İnsan muhtaç ve aciz yaratılmıştır. Bu nedenle kendisine eşlik edecek kimseyi aramış, Hakk'ı en güzel refakatçi bulmuş, O’nunla beraber olmanın -başkasına izafe edilse bile- gerçekte âlemdeki her türlü beraberlik olduğunu öğrenmiştir. Beraberliği başkasına izafe eden, “Her nerede olursanız o sizinle beraberdir” (57:4) ayetini bilmeyendir. Hak, bulunduğumuz her yönde bizim refikimizdir. Şu var ki bizler, bundan perdelendik. Duyularla idrak edilen bu varlıktan ‘ölüm’ vasıtasıyla ayrılışımız, “Allah’a kavuşmak” diye isimlendirilmiştir. Bu bir kavuşma değildir, aksine bize eşlik edeni görmektir. Allah gözlerimizi ondan alıkoymuş ve şöyle buyurur: "Allah’a kavuşmak isteyen kimsenin Allah da kendisine kavuşmasını sever.” (Fütûhât, IV:277) "
Sayfa 707 - Kabalcı Yayınları - (Hadîd Süresi 4.ayet)
" Varlıklarda her nefes yenilenme, akılla bilinir. "
Kabalcı Yayınları - (Fütûhât, III:404)
" İnsanın yaratılışı her nefes yenilenir ve o bunun farkında değildir. Bu durum “bilmediğiniz şekilde sizi inşa ederiz” (56.61) ayetinde dile getirilmiştir. Burada kastedilen her nefes yaratmadır. Bu yüzden her nefeste Allah’ın bizde yeni bir yaratışı vardır. Bunu bilmeyenler, yeniden yaratmadan kuşku içinde olanlardır. (50:15) (Fütûhât, ll:46) "
Kabalcı Yayınları (Vâkı'a Süresi 61.ayet - Kâf Süresi 15.ayet)
" Her vakit sen yeniden yaratılırsın Bu nedenle yok olursun ve diriltilirsin. (Fütûhât. IV:8) "
Kabalcı Yayınları
Reklam
" Âlemin cevheri, esasta birdir, hakikatini yitirmez; kendisinde ortaya çıkan her suret ise arazdır ve her bir zaman diliminde başkalaşır. Hak, sürekli benzerleri yaratır, çünkü O sürekli Yaratandır. Mümkünler ise, daima yokluk ve varlığı kabule hazır halde bulunur. (Fütûhât, III:452) Hak sürekli yaratandır. Âlem ise, sürekli ve özü gereği Allah’a muhtaçtır. (Fütûhât, II:208)
Kabalcı Yayınları
" Hakka’l-yakîn nedir? diye sorarsan deriz ki, o, sebebin bilgisinden meydana gelen şeydir. Fakat bu ayne’l-yakînden sonra gerçekleşir. Ayne’l-yakîn nedir diye sorarsan deriz ki, müşahede ve keşfin kendiliğinden ve bilgiden sonra verdiği şeydir. (Fütûhât, II:132) Nefsini bilen Rabbini bilmiştir. Aynı şekilde nefsini müşahede eden de Rabbini mü şahede etmiştir. Bu durumda insan bilgi kesinliğinden görme kesinliğine intikal eder. Onun zirvesine ulaştığında ise, görme kesinliğinden bilgi kesinliğine değil, hakke’l-yaklne ulaşmış olur. (Fütûhât, III:390) "
Kabalcı Yayınları
"Hak varlığın aynasıdır. (Fütûhât, IV:193) "
Kabalcı Yayınları
" Nurun velayetiyle aydınlık ortaya çıkar, böylece insana eşyanın varlıkları gözükür, sıkıntı ve kederler dağılır. Artık görülen her şeyde onun için bir dinlenme, bilgi ve açıklık vardır. (Fütûhât, IV:439) "
Kabalcı Yayınları
Reklam
" Varlığın kalbi* âlemin suretine yardım eder; o âlem ve bütün parçaları için bir kalptir. Söz konusu kalp hepsinin [cem] kalbidir. O varlık suretinin içerdiği görünür ve görünmez hakikatlerden ibarettir, (Fütûhât, IIII:199) "
Kabalcı Yayınları - *Eşanlamlı terimler kalbu’l-cem’ [her şeyin kalbi], kalbu’l-âlem [âlemin kalbi]. Varlığın kalbi İbnul-Arabî’de geçen iki anlamıyla insan-ı kâmildir. Nitekim insan-ı kâmilin âlemin suretlerine yardım işlevi vardır.
" Vakt, kendisiyle olduğun şeydir. "
Kabalcı Yayınları
" Vakt, şimdiki zamandır. Vakit, geçmiş ve gelecek zamanla ilişkisi olmaksızın şimdiki zamandaki halindir (Istılahat, 285) Vaktin mâhiyeti nedir? diye sorulursa, cevap veririz. Geçmiş veya gelecek zamana bakmadan, içinde bulunduğun durumdur. (Fütûhât, II:133) Sûfiler vakti şimdiki zamanda içinde bulunduğun durum diye terimleştirmişlerdir. Vakit iki yokluk arasında var olan bir şeydir. (Fütûhât, II:538) "
Kabalcı Yayınları
" Peygamberin vahyi ilk olarak rüyalarla başlamıştır. Hz. Peygamber, rüyasında ne görse, sabahın aydınlığı gibi gerçekleşirdi. Rüya, Allah’ın Müslümanlar için vahiyden geriye bıraktığı kısımdır ve peygamberliğin bir parçasıdır. (Fütûhât, II:58) "
Kabalcı Yayınları
265 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.