Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ser Verip Sır Vermeyen Devrimci Önder

İbrahim

Salih Aksoy

İbrahim Sözleri ve Alıntıları

İbrahim sözleri ve alıntılarını, İbrahim kitap alıntılarını, İbrahim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbrahim Kaypakkaya:
''Farkında mısın bilmem,'' dedi, ''bu okulda bir yığın değerli insan var. Bunlar, yağmurunu taşıyamayan kararsız kara bulutlar gibi gezinip duruyorlar. Bunlar, Köy Enstitüleri ruhunun henüz kaybolmadığı öğretmen okullarının en başarılı öğrencileri olarak seçilip buralara gönderildiler. Her biri birer yağmur yüklü buluta benziyor. Bütün mesele, bunların bereketlerini topraklara boşaltmalarıdır.''
Sayfa 190Kitabı okudu
1968-69 dönemi, gençliğin belli aktif unsurlarının bir yanıyla, işçi-köylü kesimleriyle ilişkiler kurmaya başladığı bir dönemdir. Kaypakkaya, 6. Filo ve Kanlı Pazar gibi olaylarda önde yürüyen devrimcilerden biri olmasının yanı sıra, o dönemde fabrikalarda ve köylerde çalışan sayılı devrimcilerden biriydi. 1970 yılı, birçok devrimci gencin ardı ardına katledildiği, devrimcilerin baskı şiddet ve vahşete karşın canlarını hiçe sayarak direnip çalıştıkları bir yıldı. İbo bu dönemde özellikle revizyonizm üzerine düşünüyor, arkadaşlarıyla tartışıyor, onlara revizyonizmi iyi öğrenmelerini öğütlüyordu. (..)
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Proletaryanın şiarı şudur: ''Bütün uluslar için tam hak eşitliği; ulusların kaderini tayin etme hakkı; bütün ülkelerin işçilerinin [ve ezilen halklarının] birleşmesi.'' * Lenin
Sayfa 253Kitabı okudu
Bir süre sonra İbo'yu buzdolabından çıkardılar. Ali Kaypakkaya'ya (babası) ''işte oğlun hazır'' dediler. Kafadan kesikti. Karnı, kolları, bacakları ve kaba etleri yarılmıştı. Parça parça edilmişti İbo. Gövdesi delik deşikti. ''Otopsi'' diye mırıldandı onu buzdolabından çıkaran adam. ''Peki ya bu delikler ne.?'' diye söyledi Ali Kaypakkaya. Ses etmediler. (..) Görüntüler karşısında İbo'yu tabutuna yerleştiren hamal ağlamaya başlamıştı. Ali Kaypakkaya ona parasını vermek istemiş, adam almamıştı. ''Bu bizim insanlık görevimiz'' demişti.
Sayfa 197Kitabı okudu
''Irkçılık dışardan sokulan bir şey değildir, ama dışardan desteklenebilir. Irkçılığın dayandığı sosyal sınıflar ve zümreler vardır. Emperyalizm, işine geldiği zaman ve yerde bu sınıfların ırkçılık politikasını kışkırtır ve destekler.''
Sayfa 212Kitabı okudu
İbrahim Kaypakkaya
''Gayemiz, hedefimiz, tüm üretim araçlarını toplumun malı yapmaktır.''
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
İbrahim Kaypakkaya
''Biz devrimciler, yoksul halkı, büyük burjuvazi, işbirlikçi emperyalistler ve büyük toprak ağalarının sömürüsünden; işçi, yoksul, köylü, küçük esnaf ve sanatkarları ve milli burjuvazinin devrimci kanadını, bu sömürü ve tahakkümden kurtarmak istiyoruz.''
Sayfa 172Kitabı okudu
İbrahim Kaypakkaya (18 Mayıs 1973)
''1950'de çeşitli milliyetçi derneklerin birleşmesiyle oluşturulan Milliyetçiler Federasyonu'yla birlikte milliyetçiler yavaş yavaş dişlerini göstermeye başladılar. Bu dönemde yazdıkları yazılarda saldırılarının zeminini oluşturmak istercesine pek çok kesimi ''vatan haini'' ilan ettiler. Zamanın tanınmış aydınları Sabahattin Ali, Doç. Pertev Naili Boratav, Prof. Sadrettin Celal ve Ahmet Cevat, Nazım Hikmet, milliyetçilerin ''vatan haini'' ilan ettiği isimlerden bazılarıdır.''
Sayfa 119Kitabı okudu
''Ticaretin en geniş ölçüde gelişebilmesi için gerekli şartlardan biri de dil birliğidir. Bu amaçla hakim ulusun burjuvaları ve toprak ağaları, kendi dillerinin bütün ülkede konuşulmasını isterler ve hatta bunu zorla kabul ettirmeye çalışırlar.''
Sayfa 209Kitabı okudu
''Meta üretiminin tam bir zafer kazanabilmesi için, burjuvazi, iç pazarı ele geçirmek zorundadır. Bundan başka, siyasi düzeyde birleşmiş, halkı tek dil konuşan topraklara ihtiyaç vardır: Bu topraklar üzerinde o dilin gelişip edebiyatta yer etmesini önleyen bütün engeller ortadan kaldırılmış olmalıdır. Dil, insanlar arasında en önemli ilişki aracıdır. Dil birliği ve dilin hiçbir engelle karşılaşmadan gelişmesi, çağdaş kapitalizmin gerektirdiği çapta gerçekten serbest ve yaygın bir ticaret için; halkın ayrı sınıflarda serbestçe ve yaygın olarak gruplaşması için; ve nihayet pazarla büyük ya da küçük her bir mülk sahibi arasında ve satıcıyla alıcı arasında sıkı bir bağın kurulabilmesi için en önemli şarttır.''
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Kanlı Pazar
Harun Karadeniz anlatıyor: 16 Şubat 1969 günü ilk haber Dolmabahçe camisinden geldi. Kalabalık bir grup cami çevresinde toplanmış namaz kılıyordu.. Topluluğun çoğunluğu sakallı bereli kimselerdi. Bize saldıracak olan bunlardı. (..) Saat 14:00 sularında Beyazıt'ta toplandık. Yaptığımız çağrılar ve çalışmalar etkili olmuş ve gerçekten büyük bir
Sayfa 127Kitabı okudu
''Her eleştiriyi kendisine karşı bir kinin ifadesi sayan insanlardaki eleştiriye tahammülsüzlük 'küçük görüş ayrılıkları'nın altında, koskoca bir ideolojik ayrılık uçurumunun yattığını belirler.'' * Mahir Çayan
Sayfa 102Kitabı okudu
(..) Vietnam'a doğrudan müdahalenin ardından patlak veren iç savaş, Fransızlara karşı yürütülen bağımsızlık mücadelesi ve zamanla Amerika'yı da içine çeken genel savaş, SSCB ve Çin tarafından Vietnamlılara sağlanan ekonomik ve lojistik destek nedeniyle, kutuplar arası bir niteliğe bürünmüştü. Bu yoksul topraklarda söz konusu olan, kutuplar arası dengenin kimin lehine ağır basacağıydı. ABD ordusu bu uğurda elindeki tüm yeni üretim silahları bu savaş sırasında denemeyi de ihmal etmeyecekti. Kendi askerleri üzerinde yapılan ilaç ve psikolojik deneylerin yanı sıra, birçok farklı türde kimyasal ve biyolojik silah da ormanları yakılıp yok edilen Vietnam topraklarında deneniyordu. Amerikan yönetimine yakınlığından taviz vermeyen silah tüccarları da bu savaşı büyük bir sevinçle karşılamış, yapacakları kârın hesabını daha savaş başlamadan belirlemişlerdi bile. (..)
''Belirli bir süre için parlamentoda halkı, yönetici sınıfın hangi bölümünün ayaklar altına alacağına, ezeceğine, dönem dönem karar vermek; sadece meşruti parlamenter monarşilerde değil, en demokratik cumhuriyetlerde de burjuva parlamentarizminin gerçek özü budur. '' * Lenin, Devlet ve İhtilal, s. 61
Sayfa 107Kitabı okudu
''Bu durumda hareket bölünmesin diye, proletaryanın devrimci ilkelerinin çiğnenmesine, Leninizm'in bayrağının oportünizm batağına sokulmasına göz yumacak mıydık.? Hayır, bin kere hayır.! Biz mutlaka, barış ve birlik aracı değiliz, görüş ayrılıklarını asla saklamamaya ve bütün çıplaklığı ile ortaya koymaya mecburuz. Biz mutlaka ayrılıkçı ve nifakçı da değiliz. Saptırmaları yola getirmek doğrultmak için kullandığımız bütün imkanlar tükenirse, dünyanın en uzlaşmazlarıyız. Bizim için ayrılık ne zaman parola olur.? Kargaşalık, gerek teorik, gerek pratik ilerleyişe engel olmaya başladığı zaman.'' * Mahir Çayan
Sayfa 103Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.