İbrahim Peygamber

Muazzez İlmiye Çığ
Tevrat'ı okuyacağımız günler yakındır.
Bap 18: İbrahim'in çadırına insan şeklinde üç melek gelerek ona karısı Sara'nın ertesi yıl bir oğul doğuracağını söylüyorlar. Sara da onları dinliyor. "Ben nasıl doğururum, ben de, kocam da yaşlıyız?" diyerek gülüyor. Rab, "Niçin güldün, Rab için imkansız bir şey var mı" diyor (burada melekler yerine Rab konuşuyor). Sara "Gülmedim" diye yalan söylese de Rab, "Güldün işte" diyor. Melek şeklinde adamlar Sodom'a doğru yöneliyorlar. O sırada Rab yine İbrahim ile konuşarak Sodom ve Gomorro'yı yok edeceğini bildiriyor. İbrahim, içlerinde iyi insanların da bulunduğunu, onların yok olmamasını söylüyor. Rab"Onların içlerinden 50 iyi insanı bulursam yapmam "diyor. Bundan sonra Rab, İbrahim ile pazarlık ediyor ve sonunda" 10 insan bulursam onların hatırı için yapmam" diyor ve Rab konuşmayı bitirip gidiyor.
ilginç olanı, İbrahim'in Tanrı'sı, bütün söz vermelerine rağmen, onu bir türlü toprak sahibi yapamamıştır. Bu, İncil Resullerin işleri Bap 7'de, "Şimdi oturduğumuz memlekete Tanrı onu getirdi ve orada kendisine miras olarak ayak koyacak yer bile vermedi" şeklinde belirtilmiştir. Incil'de önemli olan bir açıklama da, Hıristiyanların sünnet olmamalarının nedenidir. Romahlara Göre, Bap 4: 1-14'e göre, İbrahim sünnetsiz iken iman etmiş. Sünnet şeriat kabul ediliyor. Îman şeriattan önce geldiği ve İbrahim de sünnetsiz iken iman ettiği için Hıristiyanlıkta sünnet kabul edilmemiş.
Reklam
Kur'an, İbrahim'in cariyesinden olan oğlu İsmail'i de peygamber olarak kabul ediyor. Bu tamamıyla Hz. Muhammed ve soyunun İs­mail'e bağlanarak İbrahim dolayısıyla onlara bir kutsallık vermek ve bir soy belirlemek istenmesinden kaynaklanmış olmalı. Tevrat'a göre, İsmail cariyeden doğan, evden atılan, İshak doğunca
Hıristiyanlığın din kitabı olan İncil de asla İsa zamanında ve İsa'nın aldığı vahiyler üzerine yazılmamıştır. Ondan çok sonra birçok kimsenin İsa'ya ait hatıra şeklinde veya mektup olarak yaz­ dıkları belgelerden toplanıp uygun olanları seçilerek incil meydana getirilmiştir. Musa'nın yazdığı söylenen Tevrat'taki ilk beş kitabın onun tara­fından yazılmadığı bütün bilim adamları tarafından kabul edilmektedir. Musa zamanında onları yazacak şekilde İbrani yazısı gelişmemiş. İkinci olarak, o çağda yazı taşlar üzerine yazılıyordu deniyor. Yazının gelişmesi ancak İÖ 9. ve 8. yüzyıllarda başlamış. Musa'nın yazdığı söylenen beş kitabın İsraillilerin Babil tutsaklığından kurtulup ülkelerine döndükten sonra yazıldığı herkesçe kabul edilmektedir.İşin ilginç yanı, Babil'e hep bilginler tutsak götürülmüş. Onlar da orada boş durmamış, onların yazı ve dillerini öğrenerek Babil kitaplıklarını incelemişler. Bu yüzden özellikle Tekvin'in ilk ikinci bölümüne kadar olan konular tamamıyla Sumer efsanelerinden alınmış. Bu beş kitaptan sonraki konular da, zaman zaman yazılan me­tinlerin bir araya getirilmesi ile oluşmuş. Bunların hemen hepsi tarihsel yazılar. İsraillilerin bu şekildeki tarih yazıcılığını Hititlilerden almış ol­dukları kabul ediliyor. Çünkü, Hititliler, tarihsel olayları yıllık halinde yazan ilk millet. Sumer'de de, bazı tarihsel olaylar yazılmışsa da, başka konular arasına serpiştirilmiş bilgiler halinde.
Peygamberliğin ilk olarak İsrail'de başladığı biliniyordu. Fakat çivi­ yazılı belgeler, Mısır yazılari okununca, Tanrı'dan haber almanın hem Mezopotamya'da hem Mısır'da İsrail'den çok önce başladığı anlaşıldı.
İsrailoğulları Bakara Suresi, ayet 124 ve Nahl Suresi, ayet 120 İlk iki ayette, Allah, İsrailoğullannı üstün kıldığını, kitabı ve pey­gamberliği onlara verdiğini, başka kavimlerden üstün yaptığını söylüyor.Buna karşılık diğer ayetlerde yavaş yavaş Yahudiler ve Hıris­tiyanlar alçaltılıyor ve gittikçe daha kuvvetle saldırılarak, Yahudiler
Reklam
Allah'ın ölüleri diriltiğini anlatmak için, kuşları yarıp dört tarafa gönderiyor (dirilip dirilmediği yazılmıyor). Putatapan babasının adı Azer. İbrahim'e, İshak ve Yakup'a kitap verilmiş. İbrahim, oğlu İsmail ile Kabe'nin temellerini atıyor. İbrahim, çocuk­larından bazılarını Kabe'nin yanına, çöle bırakıyor ki, namaz kılsın, dua etsin diye. Kimi bıraktığı belli değil. İbrahim iyi huylu olduğundan ve Allah'a inancından dolayı, Allah, karısı yaşlı olduğu halde ona İshak ve Yakup'u vererek ödüllendiriyor. (Sanki Yakup oğlu imiş gibi. Halbuki, Tevrat'a göre, torunu.) Bunlar peygamber oluyorlar. Allah onlara kitaplar veriyor. İbrahim gördüğü bir rüya üzerine oğlunu (adı belli değil) kurban etmeye kalkıyor. Fakat Al­lah kurbanlık gönderiyor. Allah tarafından gönderilen elçiler İbrahim'e Lut ülkesine bir felaket geleceğini bildiriyorlar. Sonra da Lut'a gidi­yorlar. Bunları duyan şehirliler koşarak geliyorlar ve bu elçileri (erkek melekleri) istiyorlar. Lut da onlara, "Bırakın onları, benim el değmemiş kızlarımı alın" diyor. Melekler Lut'a karısı dışında bütün ailesini ve ak­ rabasını alarak kaçmasını söylüyor. Onlar kaçıyor. Arkadan taş yağarak şehrin altı üstüne geliyor.
Incil'de İbrahim hakkında üç yerde çok kısa olarak söz ediliyor. Resullerin işleri, Bap 7: 1-2 Hıristiyanlar da, ona, "Ata" diyorlar. Harran'a göç ettikleri yazılı ise de nereden geldikleri belli değil. Yaşlarından söz edilmiyor. İlginç olanı Filistin'e geldiklerinde, Tanrı'nın bütün sözlerine rağmen, ona, ayak
Yedi yıl bolluk ve yedi yıl kıtlık ile ilgili hem Mezopotamya, hem de Kenan'da efsaneler var. Mezopotamya'da Aşk Tanrıçası İştar, evlenmek istediği Gilgameş tarafından geri çevrilince son derece kızıyor ve Gök Tanrısı An'dan, Gil­ gameş'i, yedi yıl olarak şahıslandırılmış Gök Boğası tarafından öldürt­mesini istiyor. O da "Eğer o öldürülürse ülkede yedi yıl kıtlık olur" di­yor. İştar da o yedi yılda (Bereket Tanrıçası olarak) ülkeyi besleyeceğini söylüyor.Kenan motifinde de, Bolluk ve Bereket Tanrısı Baal ile Ölüm Tan­rısı Mot'un savaşmalannda yedi yıl biri, yedi yıl diğeri kazanıyor. Baal kazanırsa ülkeye bolluk geliyor. Mot kazanırsa kuraklıkla birlikte kıtlık oluyor. Görüldüğü gibi Yusuf hikayesi de çeşitli kültürlerin etkisinden ya­ rarlanılarak yazılmıştır.
Yusufun, kardeşlerini kıskandıran rüyaları, Akad Kralı 1. Sargon'un rüyalarına benziyor. Sargon, Kiş Kralı Urzababa'nın sarayında içkiciba­şı iken, hasta Kral'a, gördüğü iki rüyasını anlatıyor. Kral, bu benden krallığımı alacak diye korkuyor ve onu öldürtmek istiyor. Hakikaten Sargan yalnız Kiş krallığını elde etmekle kalmıyor; bütün Sumer'i ve Kuzey Mezopotamya'yı ele geçirerek kendisine Sumer ve Akad'ın kralı unvanını veriyor. Yusuf da Sargon gibi rüyası yüzünden öldürülmek is­teniyor. Fakat sonunda rüyası çıkarak saygın ve zengin bir adam oluyor.
Reklam
Yusufun bollukta topladıkları ile kıtlıkta sattıklarından hem kendini, hem kralı zengin ettiğinden söz edilmiyor. Aslında hikayenin asıl özü bu. Buna karşılık kardeşleriyle olanlar daha dramatize edilmiş. Babasının, çocukları gelirken, Yusufun kokusunu duyması, onun göm­leği ile gözlerinin açılması, yeni eklemeler. Hikayede Hz. Muhammed'in kabul ettiği tek Allah'ı Yusufun da bildiği, bunu etrafındakilere anlat­ması özellikle ön plana alınmış. Surenin sonunda "Kur'an'ın kendinden önceki kitapları tasdik eden millete (yani Araplara) her şeyi açıklayan ve doğru yolu gösteren bir rehber" olduğu belirtilmiş.
Tevrat, Tekvin Bap 22: İbrahim, gördüğü bir rüya üzerine oğlu İshak'ı yakma kurbanı yap­mak için götürüyorsa da, Rabbin gönderdiği bir koç ile bu önleniyor. Batı Samilerinde oğullarını Tanrı Baal'e kurban etme geleneği var. Finike şehirlerinde dinsel çılgınlıklar halinde bu törenler yapılıyor. Hatta bazen memede olan yüzlerce çocuk kurban olarak yakılmış. İsrail'de de böyle kurban var. Batı Samilerinde oğullarını Tanrı Baal'e kurban etme geleneği var. Finike şehirlerinde dinsel çılgınlıklar halinde bu törenler yapılıyor. Hatta bazen memede olan yüzlerce çocuk kurban olarak yakılmış. İsrail'de de böyle kurban var. Kur'an'ın Saffat Suresi'nin 101-111 . ayetlerinde görüldüğü üzere, İbrahim, aynı şekilde bir rüya üzerine oğlunu keserek kurban etmeye kalkıyor. (Tevrat'taki gibi yakma değil.) Fakat Tanrı onun iyi niyetini anlayarak, ona bir kurbanlık gönderiyor. Kurbanlığın nasıl bir hayvan olduğu belli değil. Kurban edilecek oğulun adı da yazılmıyor. Daha sonra İslam yazarları onun İsmail olduğunu söylüyorlar. Halbuki, İs­mail cariyeden doğan çocuk olduğundan, İshak gelince onun hiçbir değeri kalmıyor ve İshak ilk çocuk sayılıyor. Batı Samilerinde, ilk oğul, yakma suretiyle kurban ediliyor. Bu yüzden Tevrat'ta yazıldığı gibi, kurban için götürülen İshak, İsmail olamaz. Bunu kanıtlayacak başka bir belge de yok. Tekvin'de insan kurbanının daha İbrahim zamanında kaldırıldığı kanıtlanmaya çalışılmış.
Tekvin Bap 16'da Abram'ın karısı, çocuk doğurmadığından, Mısır'dan getirdiği cariyesi Hacer'i kocasına çocuk doğurması için veriyor. Bu ge­lenek Sumer'de de var: Eğer bir kadın çocuk doğurmaz veya hasta olur­sa, kendisi kocasına bir cariyesini verir. Fakat adam karisına da bakmak zorundadır. Cariye çocuk doğurduğu için
Kur'an En 'am Suresi, ayet 84: "Biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u da armağan ettik, hep­sini doğru yola ilettik. Nitekim daha önce de Nuh'u ve onun soyundan, Davud'u, Süleyman'ı, Eyüp'ü, Yusufu, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik. Biz iyi davrananları böyle mükafatlandırırız." Mü'min Suresi, ayet 34: "Andolsun ki (Musa'dan) önce Yusuf da size açık deliller getirmişti. O vakit de onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Hatta o vefat edince de 'Allah ondan sonra peygamber göndermez' de­diniz. İşte Allah o aşırı giden, şüphecileri böyle şaşırtır. "
Kur'an Yusuf suresi : Bir kervan sucuları kovasını salınca 'İşte bir oğlan !' diye Yusufu çıkardılar. Onu ucuz fiyata mal olarak sattılar" (ayet 19). "Mısır'da onu alan kimse, karısına, 'Ona güzel bak, belki evlat edi­niriz' dedi. Ona rüyaların nasıl yorumlanacağını öğrettik" (ayet 21).
538 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.
Resim