İbretnüma
Bekir Sıtkı Baykalİbretnüma Sözleri ve Alıntıları
İbretnüma sözleri ve alıntılarını, İbretnüma kitap alıntılarını, İbretnüma en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Allah İçin Yalan Söylenmez!
"Allah için yalan söylenmez maksdınız nedir anlayamadım" dediğimde Zat-ı Şahane (II. Abdülhamid) ziyadesiyle hiddet ederek "öyle ise ölümünü sen kendin istiyorsun" diye buyurdular.
Sayfa 37 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
İşkencenin Günahından Kurtulmak İçin Sadaka
Zatı Şahane: (II. Abdülhamid) "Seni biraz darp ettim ise birkaç kuruş fukaraya sadaka veririm o da sâkıt olur".
Sayfa 36 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Padişahı Eğlendiren Sekiz-On Yaşlarındaki Kız Çocukları!..
Halbuki Pervinfelek Kalfa merhum Efendimizin (Abdülaziz) Hazinedarlarından denilmekte ise de bulunduğu sınıf Efendimizin hizmet-i mahsusasında bulunanlardan olmayıp müşarünileyh Hazretlerinin eğlencelerine mahsus yedi sekiz yaşlarından on iki yaşına kadar olan çocuklardan birisi olup hin-i vak-ada sinni ise on bir, on iki yaşında olduğu cihetle bunun şehadeti ise yalnız Necip Bey ile diğer bir zabit'in vakadan beş on dakika evvel merdivenden yukarı çıkarken gördüğünden ibaret olup halbuki Efendimizin itlafı hakkında edilen da'vaya şumulü olmadıktan başka mezkur sabiyenin ifadesi nazar-ı sıhhatle görülür ise rüfekasının kaffesini istintak etmek lazımgelir.
Sayfa 58 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Hasta Ruhlu Bir Padişah İfade Alırken
Zat-ı Şahane: II Abdülhamid) "Arzıniyaz Kalfa ile ikinci Hazinedar Beşiktaş muhafızı Haydar Paşa'nın evinde mevkufturlar.
Onlarla ittifakınız olduğundan onlar da senin gibi inkar ediyorlar, onların dahi vücutlarını mahv edeceğim" deyu cevap buyurdular.
Sayfa 25 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
II. Abdülhamid İşkencesinde Çocuğunu Düşüren Kadın
Zat-ı Şahane: "Onlar da senin gibi inkar ediyorlar, onların dahi vücutlarını mahvedeceğim" deyince cevap buyurdular. Bunlardan Arzıniyaz Kalfa hamile olduğundan icra edilen işkencelere tahammül edemeyerek Hasan Paşa'nın konağında iskatı cenin vuku'bulmuştur.
Sayfa 25 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Abdülaziz'in İntiharı
Efendimizin kapısı önünde bulunan Hazinedarlar feryad ederek oda kapısından içeriye girmekte olduklarını gördük.
Biz dahi Valide Sultan ile koşarak gelip odadan içeriye girdiğimizde oda-i mezkurun deniz tarafında sağ köşesi penceresi önündeki köşe minderi üstünde yastığa dayanarak sağ tarafı üzerine yatmakta, minderi önü, yerler kan içinde kalmış ve sol kolundan hızını almış olan kan atmakta ve gözlerini gülümseyerek açıp kapamakta olduğunu Efendimizi gördüğümüzde Valide Sultan hemen oğlunu kucaklayıp ağlamaya ve bağırmaya başladı ve ikinci Hazine dar da ayaklarına sarıldı.
Sayfa 16 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Abdülaziz'in Valideside mi Yalan Söylüyor!?
Merhum Efendimizin (Abdülaziz) validelerini birkaç def'a Abdülhamid Yıldız Sarayı'na celp ile bizzat teşvik terğib olunmuş iken işin doğrusu her ne ise müşarünileyha hazretleri tamamiyle söyliyerek evlad-ı kirâmının kendu kendiyu itlaf ettiğini tekrardan ayrılmamış olması ile "Fahri Bey bu hususta mazlum ve mağdurdur" diye affını rica etmiş olduğundan Abdulhamid "Valide Sultan Fahri Bey'i seviyor da kurtarmak istiyor" diye bir söz çıkardığını pek çok kişiden işletilmiştir
Sayfa 58 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Pehlivan Mustafa'nın İşkence ile Alınan İfadesi
Kağıthane Köyü İmamı Efendi "Efendim bana havale buyururlar ise ben şimdi söyletirim" dediğinin üzerine Zat-ı Şahane (II Abdülhamid) "haydi bakalım" deyu irade buyurduğundan huzurunda beni birkaç kişi tutup ve arkam üzerine yıkıp Kağıthane Köyü imamı dahi pantolon ve donumu çözerek aşağı indirdikten sonra husyeteynimi ağaçtan yapılıp hazırlanmış olan bir kıskaç arasına vaz' ile bükmeğe başladı.
Sayfa 73 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Abdülaziz'i Kim Öldürdü?
Merhum Efendimizin naaşı karakola çıkarılmış ve meclup olan etti bağ dahi naaşını karakolda keşf ve muayene etmişler ve Efendimiz hangi odada vefat ettiyse o odayı görmek istemiş olduklarından vükelanın emri ile zabitan-i askeriden birkaç kimsene ile beraber etti ba ile birlikte içeriye girilip Hakan-ı müşarunileyhin kendu kenduyu itlaf etmiş olduğu odaya varılıp girildikten vuku'bulan isticvapları üzerine bildiğimi ve gördüğümü ettibaya ta'rif eylediğim gibi orada bulunan Hazinedarlar dahi hakikat-i hali beyan ettiler.
Sayfa 19 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
II. Abdülhamid İşkencesinde Düşük Yapan Kadın
Arzıniyaz Kalfa hamile olduğundan icra edilen işkencelere tahammül edemeyerek Hasan Paşa'nın konağında iskat-ı cenin vuku'bulmuştur.
O gün akşama kadar bu vecihle uğraş aldıktan sonra beni salifü'l-isim kırmızı elbiseli Ali Ağa'ya teslimat anın kulübesine götürdüler.
Sayfa 25 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Yalancı Şahitlik İçin II. Abdülhamid İşkencesi
Huzur-i Şahanede (II. Abdülhamid) imam-i merkumun kumandasiyla beni arkam üzerine Tüfenkçiler yıkıp ve yeni Tüfekçilerden kırmızı elbiseli Ali Ağa başımı ve diğer Tüfekçiler dahi ayaklarımı tutup Kağıthane imamı pantolon ve donumu çözüp husyelerimi çıkarıp ve elindeki kıskacı husyelerime takarak "vah vah acıyorum şunu söyle sen de bu eziyetleri çekme sen olmaz mı?" dedi.
Sayfa 24 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Abdülaziz'in Cenazesi
Ferdası günü Efendimizin cenazesinde bulunmak arzu ettim ise de cenazenin o gün kaldırıldığını evde haber aldım.
Sayfa 19 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
“…rahim atar,toprak yutar”.
Sayfa XI(birkaç kişinin ölümü bahsinde),noktalamalar düzeltilmeden alıntılandı .Kitabı okudu
II. Abdülhamid İşkence Ederken
Zat-ı şahane (II. Abdülhamid) def'a-i saniye olarak yedindeki bastonu ile beni bir suretle darp etti ki hatta baston parça parça oldu ve başmabeyinci Hamdi Paşa beni darp ederken ziyade yorulup baygın düştüğünden Zat-ı şahane kemal'i merhametinden kendisuna içeriden bir şişe lavanta getirip verdi.
Sayfa 23 - 23Kitabı okudu
Abdülaziz Son Nefeslerini Verirken
Hazinedarlar bağırarak birbirlerine "ne için makas verdiniz" dediklerinde "böyle yapacağını bileydik hiç verir mi idik" deyip söylenmekteydiler.
Bir taraftan da oda içerisinde bulunanların ve diğer taraftan koşup gelenlerin ah u fidanlarını tahammül olunup canlar da yanmadığı gibi şu hal-i ye's-i pür-melali bihakkın tariften acizim.
Sayfa 16 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu