Vergi alınabildiği kadar alınan değil alınması gerektiği kadar alınan olmalıdır. Toplumsal adaletin temelinde vergi adaleti vardır. Adaletsiz vergi haraç kokar.
İnsanlık pek garip oldu dostlarım, içtenlik diye bir şey kalmadı. Eskilerin riya ve tabasbus dediği şeyler gündelik yaşamımıza girdi. Gurur denilen salgın hastalık istemediğiniz kadar, buna karşılık onur denilen değeri kolay kolay bulamıyorsunuz. Elde et de nasıl edersen et. Yalancılık aldı yürüdü. Kimse kimseye güvenmiyor. İnsanlar göğüslerini kabarta kabarta "Babama bile güvenmem " diyebiliyorlar. Kravatların ve takım elbiselerin altında gizlenen şey kolaycılıktan, şeytanlıktan, değerbilmezlikten başka bir şey değil. Sinsilik varolma kavgasında en geçerli yöntem oldu. Yiğit adam diye bir şey vardı eskiden. Bir ingiliz atasözü "Yiğitliğin modası geçmez" dese de siz aldırmayın. Onun modası falan kalmadı. Bakıyorsunuz dünkü yiğit bir gecede alçağın biri oluvermiş.
Toprak başkaldırıyor. Kötü kullanılan her şey gibi silkiniyor toprak. Toprak öcünü alıyor. Sel, deprem, hatta hortum... Doğa kötü kullanılmanın ya da kötüye kullanılmanın sıkıntısı içinde. Artık tepki
gösteriyor. "Her şeyin bir sınırı vardır" demek istiyor. Üstünde yaşayan yanlış insanlardan, bu insanların yanlışlarından tedirgin doğa. "Ben böyle sululuklara, böyle aptallıklara gelemem" demek istiyor. Ağaçları bildiğiniz gibi keseceksiniz, ormanları ateşe vereceksiniz, orman yangınlarını kahrolsun komünistler kurnazlığıyla izleyeceksiniz, ormanların yerine beton yığınlarını oturtacaksınız, toprak buna aldırmayacak, öyle mi! Üç milyonu kaldırabilecek bir toprağa yirmi milyonu barındıran yerleşim alanları kuracaksınız, toprak pekiyi diyecek! Her şeyin bir sının vardır, o sınır geçildi mi tepki başlar. Toprak tepki gösteriyor. Eskiçağ'ın sonlarında köle köleliğe nasıl karşı çıktıysa, Ortaçağ'ın sonlarında serf nasıl topraktan
kaçıp kentin yolunu tuttuysa doğa da sırtındaki ağır yükü atmak için kımıldanıyor.
Dünya görüşümüz ne olursa olsun, hangi ideolojinin adamı olursak olalım insanlıkla ilgili hiçbir sorunu cahilliğin ışığında çözmemiz olası değildir. Cahilliğin ışığı karanlığın ta kendisidir.