Sabahattin Ali’yi “Kürk Mantolu Modanna” ile tanıdım. Güçlü ve akıcı diliyle okurun, eser ile bütünleşmesini sağlamakla kalmayıp, eser kahramanıyla derin bir muhabbetin pekişmesini sağlıyor.
Kitabın bütününe baktığımızda karakterlerin iç konuşmaları, kendileri ile hesaplaşmaları, duyguları çok başarılı bir şekilde anlatılmış. Toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın kapana kısılmışlığını öyle bir anlatmış ki Sabahattin Ali, okurken bizi adeta kendimizle yüzleştiriyor, küçük yaramaz çocuklar gibi kendi kendimize kızarıp bozarıyoruz.
Sabahattin Ali, kadın ruhundan çok iyi anlayan bir yazar. Macide’nin bir kadın olarak neler hissettiği ve neler düşündüğünü okuyucuya çok iyi aktarmış eserinde. Sadece kadın ruhunu değil, kadın-erkek ilişkilerinin en büyük sorunu olan iletişimsizliğin sonuçlarını da gösteriyor bize.
Fazla söze hacet kalmayarak, Sabahattin Ali’nin kusursuz niteliğindeki eserlerini okuyarak, onu daha iyi anlamamız gerektiğini düşüyorum..