İçinde Doğduğum Beden

Guadalupe Nettel
Bizim sitenin özelliklerinden biri 68 Olimpiyatları'nda atletleri ağırlamış olmasıydı. O tarih ve Olimpiyatlar, herkesin bildiği gibi Meksika'da yapılan en feci katliamın sembolüdür ve yetmişli yıllarda kıtayı karakterize eden baskı dalgasının gelişini duyurur.
Sayfa 27 - nebula
Reklam
Çocuklukta edinilen davranışlar bize daima eşlik eder ve büyük bir irade göstererek onları hafızanın karanlık bir köşesinde tutmayı başarsak da en beklemediğimiz anda öfkeli bir kedi gibi yüzümüze atlarlar.
Sayfa 61 - nebula
O sayfalar pezevenk anneannesi tarafından esir tutulan ve kurtulmak için her şeyi yapabilecek, benden birazcık büyük bir kızın hikâyesini anlatıyordu. Erendira her şeyi deniyordu: İhtiyar kadının kafasını bir tabancayla uçurmaktan fare zehiriyle yavaş yavaş öldürmeye varana kadar ama anneannesi her türlü silaha direniyordu. Yetmezmiş gibi, roman aşktan, siyasetten ve erotizmden de bahsediyordu. Kısacası, tam da anneannemin elimizde görmekten korktuğu türdeydi.
Sayfa 63 - nebula
Ülkemde tıpkı tüylü yılan Quetzlcoatl gibi tedavülden kalkmış bir hayal olan ifade özgürlüğünden bahsedildiğini ilk kez o zaman duydum.
Sayfa 21 - nebula
Kitaplarını ve bazılarının sayfa aralarına sıkıştırılmış kâğıtları kontrol ederken, ismi hemen dikkatimi çeken bir ciltle karşılaştım: Gabriel García Márquez'in kısa romanı İyi Kalpli Erendira ile İnsafsız Büyükannesinin İnanılmaz ve Acıklı Öyküsü.
Sayfa 62 - nebula
Reklam
İçinde doğduğumuz beden dünyadan ayrılırken sahip olduğumuzla aynı değil.
Sayfa 157Kitabı okudu
Çocuklukta edinilen davranışlar bize daima eşlik eder ve büyük bir irade göstererek onları hafızanın karanlık bir köşesinde tutmayı başarsak da en beklemediğimiz anda öfkeli bir kedi gibi yüzümüze atlarlar.
Çocuklar cinsel birleşmenin bir ürünüyse de, öyle bir buluşmanın hedefi, en azından çoğu örnekte, yeni hayatlar yaratmak değildi.
"Sonuç olarak Doktor Sazlavski, şüphe duymak beni o kadar da korkutmuyor. Bir hayatın olaylarını, kendi hikâyemizin gerçekliğini sorgulamak, huzursuz edici olmanın yanı sıra sağlıklı ve iyi bir şey de olsa gerek. Belki de sürekli olarak yerin ayağının altından kaydığını hissetmek normaldir, belki de kendime ve etrafımdaki insanlara dair sahip olduğum kesinlik hissi ortadan kayboluyordur. "
Reklam
İçinde Doğduğum Beden
"Çocuklukta edinilen davranışlar bize daima eşlik eder ve büyük bir irade göstererek onları hafızanın karanlık bir köşesinde tutmayı başarsak da en beklemediğimiz anda öfkeli bir kedi gibi yüzümüze atlarlar.'
Sessizlik, tuz gibi, sadece görünürde hafiftir: Gerçekte, nemlenmesi için zaman tanırsanız bir örs kadar ağırlaşmaya başlar.
Sayfa 144Kitabı okudu
Evet, evet İşte buydu Hep istediğim Hep isterdim bunu Hep istedim bunu Dönmek istedim İçinde doğduğum Bedene...
Sessizlik ve İnsan
" Sessizlik, tuz gibidir, sadece görünürde hafiftir. Gerçekten, nemlenmesi için zaman tanırsanız bir örs kadar ağırlaşmaya başlar. ... Sonunda uzun bir yolculuğun ardından, tüm kendine özgü özellikleriyle, içinde doğduğum bedende yaşamaya karar verdim. Nihayetinde bana ait olan ve beni dünyaya somut bir şekilde bağlayan, aynı zamanda da ondan ayrışmama imkan sağlayan tek şey oydu. ... Sonuç olarak, şüphe duymak beni o kadar da korkutmuyor. Bir hayatın olaylarını, kendi hikâyemizin gerçeğe uygunluğunu sorgulamak, huzursuz edici olmamn yanı sıra sağlıklı ve iyi bir şey de olsa gerek. Belki de sürekli olarak yerin ayağının altından kaydığını hissetmek normaldir, belki de kendime ve etrafımdaki insanlara dair sahip olduğum kesinlik hissi ortadan kayboluyordur. Yıllardır gerçeklikle tek inanılır bağımı oluşturan bedenim şimdi bana çürümekte olan bir taşıt, tüm bu süre boyunca bindiğim, çok hızlı bir seyahate ama aynı zamanda kaçınılmaz bir çöküşe maruz kalan bir tren gibi görünüyor. Sürekli gördüğüm manzaraları oluşturan insanların ve mekânların çoğu şaşırtıcı bir doğallıkla ortadan kayboldu ve hâlâ orada olanlar, nevrozlarını ve yüz ifadelerini sürekli vurgulayarak, eskiden oldukları kişinin bir karikatürüne dönüştüler. İçinde doğduğumuz beden dünyadan ayrılırken sahip olduğumuzla aynı değil. Sadece hücrelerimizin sonsuz kez değişmesinden değil, en belirgin özelliklerinden, el yordamıyla, elimizden geldiğince, yönlendirme ya da danışmanlık olmadan, kendi kişiliğimiz ve kanaatlerimizle ona ekleyegeldiğimiz dövme ve yara izlerinden de bahsediyorum."
Sayfa 157 - Nebula
"çocukluklarında anne babalarının az çok rasgele saplantılarından başka bir nedeni olmayan bu düzeltme muamelesine maruz kalmış çok sayıda insan olsa gerek: 'öyle konuşma, böyle konuş', 'öyle yeme, böyle ye', 'öyle şeyler yapma, böyle şeyler yap', 'öyle düşünme, böyle düşün'. belki de türün gerçek devamlılığı burada, atalarımızın nevrozlarını, ikinci bir genetik yapı gibi miras aldığımız yaraları en sonuncu insan jenerasyonuna kadar sürdürmekte yatıyor."
Resim