Kenan Evren darbesi ile ilgili birkaç şey söyleyerek başlamak istiyorum
Cumhuriyetin tasfiyesi Kenan Evren darbesi ile olmuştur AKP bu gericiliğin çocuğudur. Bugün ülkenin bu durumu Kenan Evren bıraktığı iğrenç mirastır.
Onu Demokrasi Kahramanı ilan eden Celal Şengör gibi dangalaklar var tabi.
Açıkçası okurken zorlandığım kitaplardan biri oldu. Üzülerek okudum hatta dayanamayıp bıraktığım anlar oldu.
12 Eylül 1980 darbesi ile faşizmin esir aldığı onlarca gencin daha dosyaları tamamlanmadan, suçu kesinleşmeden, asılmasını, yargı süreci içerisinde ailelerin oğullarını ipten almak için çektikleri cefa'yı, yavrularının idamını gören ailelerin dilinden anlatıyor
Şu kısımda gözyaşlarımı tutmakta zorlandım mesela ;
"Eğer ipe gidecek olan yavrunsa, umudunu kesemiyorsun" diyor Fevziye Hanım. Ve şöyle sürdürüyor sözlerini:
"Mesela, idamla yargılanıyor çocuğun, diyorsun ki, 'şu olur bu olur da idam vermezler'. Sonra idam veriyorlar. Bu sefer 'Yargıtay bozar' demeye başlıyorsun, yargıtay da onaylıyor. Bu sefer de ' işte diyorsun 'öteki dosyalar da Meclis'te. Onları onayladılar mı ? Onaylamadılar. O halde seninkini de onaylamazlar! Umut hiç kesilmiyor yani."
İdama giden gençlerin kararlılığı ve dik duruşlarını okuyorum, kendi iplerini boyunlarına geçirişlerini ve masayı kendi ayakları ile itmelerini bir yanım cesaretlerine duyduğum gururla dolsa dahi bir yanım paramparça oluyor.
Erdal Eren'e rast geldim 17'sinde asılan, işlenen büyük insanlık suçu, suçu işleyen Erdal Eren değil ama asılan Erdal Eren
Bu süreçte dayanamayıp sağlığından olan, intihar eden anne babaları okuyorum. Bir yandan aklıma şu soru geliyor benim yavrum idamla yargılansa, karar onansa ben naparım?
Şu sözlerle bitireceğim
"İnsanın yanılmazlığını görebildiğim güne kadar, idam cezasının kaldırılmasını isteyeceğim.
Ya ölüsünü ya dirisini istiyorum diyen annelerinin ahı eninde sonunda yetecektir faşizmi ve dikta rejimleri yıkmaya