Bu hikayeyi yazarken, başlangıçta çok güldüm. Bir gecenin yarısı o kadar gülmüşüm ki, sesimi beyim duymuş. Bir de baktım kafasını kapıdan uzatmış bana bakıyor. Rengi uçmuş tabi, ne olduğunu sordum:
"Ne olacak gülme sesini duyunca seni delirdin sandım. :)
Yazarı böyle güldürüyorsa, okuyan ne yapacak?" dedi.
Günler sonra...
Bir başka gece, bu defa aynı kitabı yazarken ağlıyordum.
Beyim gece yarısı, bu sefer de beni ağlarken yakaladı.
"Allah Allah, yahu bu ne biçim kitap! Vallahi iyice merak ettim. Biter bitmez hemen okuyacağım." dedi.
Ve bitti.
Şimdi bir şeyi çok merak ediyorum, kitabı elinize alıp okumaya başladınız ya...
Acaba benim güldüğüm yerde gülecek, ağladığım yerde ağlayacak mısınız?
Emine Şenlikoğlu
2005 İSTANBUL
Bu açıklamanın sonun da kitabı okumaya başladığımda gerçekten kâh ağlayıp kâh güleceğim yerleri olacak kadar güzel bir kitap olabilir mi? Diye düşünerek başladım. Ve bitirdiğimde yazarın da dediği gibi acaba onun güldüğü yerde gülüp onun ağladığı yerde mi ağladım onu merak ediyorum.?