İdeolocya ve İhtilal kitaplarını, İdeolocya ve İhtilal sözleri ve alıntılarını, İdeolocya ve İhtilal yazarlarını, İdeolocya ve İhtilal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir hadîs meâli söyleyelim: "Bir günü bir gününe eş geçen hüsrandadır!"... Bu hadîs kadar zamanın sırrını ifade edebilecek hiçbir ölçü gösterilemez. Tek mesele, yaşanmaya değer hayatı bulmak. Bütün dava burada.
Bir ideolojiye bağlı olduğunu söyleyip de, geleceği şimdinin geçerli görüşleri açısından değerlendirenler, kendi nizamlarını bir inanç olarak iştiyakla değil, her geleni kabul edici ruh çizgileriyle ancak "kabulcü" olarak beklerler...
Şu iyice bilinmelidir ki: İnsanoğlunun her gün ve her şubede meçhuller âleminden devşirdiği hiçbir bilgi ve karşısına çıkan hiçbir mesele "İslâm dışı" olarak değerlendirilemez... Çünkü insan "yaratıcı" değil, "yaratılanı keşfedici"dir; "hikmet", insanın varlığıyla Allah'ın yarattığı... Diğer sistemlerle ayrılığımız da, keşfin "nihaî hedef" noktasından nitelendirilmesi üzerine çıkar. İlim ve hikmet plânındaki uygunluklar, "yitik malımız" olarak bizimdir. Mevzu bizim açımızdan yanlış bir terkip belirtiyorsa, bizde yeni bir terkibe kavuşturulmalıdır; gözümüzü yummak yerine... Çözüm getirilmemiş mesele sözkonusu ise, bizzat yaratılış görevimiz olarak çözüm getirme mecburiyeti, vesaire...
Bu nesil (yani biz), kendi apışmış hâline vücut verici sebepleri gerçekleştirenlerden (ister içimizde ister dışımızda olsunlar) davacı olmadıkça, bu ruha ermedikçe, kendini dava adamı olma liyâkatinden uzak ve toprakta kıvranan solucan bilsin...