Oblomov kitabını okuyarak bir Rus edebiyatı okuma ayı yapıyoruz! Kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. 🤓
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu olan sanal okuma grubumu 4 yıldır devam ettiriyorum. Şu an farklı meslek gruplarından pek çok okur arkadaşımız gruba üye olmuş durumda. Peki, bu
Oblomov kitabını okuyarak bir Rus edebiyatı okuma ayı yapıyoruz! Kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. 🤓
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu olan sanal okuma grubumu 4 yıldır devam ettiriyorum. Şu an farklı meslek gruplarından pek çok okur arkadaşımız gruba üye olmuş durumda. Peki, bu
Hiç jonglörlük öğrenmeyi denediniz mi? Normalde birileri lobutları belli bir ahenk ve ritimle çevirme becerisini sergilediğinde onu hayran gözlerle izleriz. Ama bazen aklımıza ''Bu bizim ne işimize yarayacak?'' sorusu da gelebilir. Böyle şeylerin bize pek bir faydasının olmadığını, yaşamda kalma açısından insanlığın işine de pek yaramayacağını düşünme eğilimimiz olabilir. Bu nedenle çoğu insan böyle ''boş işlerle'' uğraşmaz. Oysa en azından bir kez olsun, birkaç topu elinize alıp senkronize şekilde çevirmeye, onları takip etmeye çalışmanızı şiddetle tavsiye ederim! Denediğiniz zaman bunun o kadar da kolay olmadığını, bu basit hareketi öğrenmek için beyninizi farklı bir açıdan epeyce harekete geçirmenizin gerektiğini fark edeceksiniz. Yapılan araştırmalar böyle basit donanımlı ama sizin için yeni egzersizler çalıştığınız takdirde beyninizin çalışma sisteminde son derece olumlu değişimler olduğunu gösteriyor. Bunu bir denediğiniz zaman el-göz koordinasyonunuzda ciddi bir artış, konsantrasyon düzeyinizde belirgin yükselme ve diğer işlerinize yoğunlaşma becerilerinizde de o egzersizi ne kadar yaptığınıza bağlı olarak kalıcı bir iyileşme olduğunu fark edebilirsiniz.
Bu bilgiyi öğrendikten sonra evde top yaptığım çoraplarla jonglörlük yapıyorum. HELP
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. Kitap Yazar şöyle diyor özetle: Rutinleri boşver kendine kulak ver. O an canın ne istiyorsa doğru olan odur. Karbonhidrat, şeker ve paketli ürünleri bırak. Hasta oluncaya kadar da doktorların sözlerine kulak asma 😅
Öncelikle beynimiz temelde "duygusal bir zihni" yönetir (yahut ona aracılık eder). Yani duygular esastır ve mantıklı gerekçeler daha sonra gelir. Motivasyon dediğimiz sürdürülebilir yönlendirici zihin gücü de temelde duygulardan doğar. Bir insanı mantık yoluyla ne kadar tartışılmaz derecede ikna ederseniz edin, o insanın duygusal devrelerinde gerekli değişiklikler oluşmadığı takdirde davranışlarının değişmesi çok zordur. Motivasyon "neden"lere bağlıdır. Fakat insanı yönlendiren nedenler, mantıksal olmaktan ziyade öncelikle, dürtüsel ve duygusaldır. Doğru olduğunu bildiğimiz birçok şeyi yapmamamızın ve yanlış olduğunu bildiğimiz birçok davranışı tekrar edip durmamız da bu durumdan kaynaklanır. Dürtüleri dizginlemek (irade), bir davranış yerine başka bir davranışı tercih edebilmek (ihtiyar) veya harekete geçerek bu hareketi sürdürebilmek için duygusal motivasyon gerekir. Kuvvetli duygular, dürtüleri değiştirebilir ve bilinçli davranışları da kalıcı olarak farklı kalıplara yönlendirebilir. Yeme düzenimiz, kalp ritmimizden kan basıncımıza kadar birçok parametremizin değerleri, insanlarla iletişim kurarken kullandığımız hareket kalıpları veya yürüme ritmimiz bile bunlardan etkilenir. Aşık olduğumuzda, öfkelendiğimizde, ileri düzeyde korku hissettiğimizde ve "gaza geldiğimizde" yaşadığımız durum budur.
İnsanın aslında bir ırkı bile yok. Bugün yeryüzündeki tüm insanlar tek tür. Rengimiz, yaşadığımız coğrafya, fiziksel özelliklerimiz bizim kendi aramızda yaptığımız ayrımlar. Hepimiz eskiden bu dünyada varlığını sürdürmüş atalarımızın ortak geniyiz. Onlar içinde hayatta kalan bir meleziz.