Ne seri bir fırıldağın üzerinde dönüyoruz. La-yetenahinin(sonsuzluk) sinesinde bu ne uçuştur. Bu deveranı duymadan mantar kesilen bir ağaç gibi yıpranıyoruz. Nereden geldiğimizi bilmiyoruz. Fakat nereye gittiğimizi söylemeye hacet yok.
Kendi gibi yaşayışın ilkbaharında bulunanlara en parlak hayallerle renk renk gülücükler gösteren talih,bu zavallıya sınırsız ve sonsuz,korkunç bir acılar ummanı görünüyor.
Feleğin,en güzel bir kan renkli lale bahçesi göstermek için seçtiği o baygın ,o insanın gücünü tüketen gözlerin kırmızılığı,böyle bir aralıksız ağlamanın eseri değil midir ?