“Karısı kendisine seçme bir şiir okuduğu zaman, ‘Sabahleyin ağacın üzerinde bir kuş ötmüş, biraz da rüzgâr esiyormuş… Sanki ne olmuş? Ben bundan bir şey anlayamıyorum. Beni affet karıcığım.’ dermiş .”
“Her gördüğünü gelişigüzel telakkiye meyyal cahil kadınlardan olsaydım, belki bu kadar bedbaht olmaz, ihtimal ki hayatın acılarını bu derece şiddetle hissetmezdim.”
"Halk cahil kaldıkça hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inandığından; halkın geleneklere, göreneklere ve dine dayalı zihniyeti yerine, Batı'nın akla, bilime dayalı pozitivist zihniyetini yerleştirmek istemiştir."
Duyup, duyup da tanımlayamadığım, düşünüp, düşünüp de anlatmak için sözcük bulamadığım o ruh üzüntülerini bir kitabın sayfalarında hazır, canlı bulunca pek hoşlanırım..