En Beğenilen İhanet Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen İhanet sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İhanet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Sen ne güzel insansın. Bu dünya, öz annesi senin gibi davranmayan garip çocuklarla dolu. Hayat seni aslında bana değil Ayşe’ye armağan olarak sunmuş. Cehennemimizi cennet eyledin. Hayatımıza hoş geldin. - Hayatı güzel yaşamak, mutlu olmak o kadar kolay ki. Yeter ki insan olduğumuzu unutmayalım. Doğrudur, çok duyuyoruz yavrusuna eziyet eden insan görünümlü şeytanları. Allah onları ıslah etsin. Islah olmazlarsa sonları beter olsun.
Sayfa 80 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Ne güzelsin bu akşam, anlatamam Ürkek bakışlarla süzdüm seni Kıskandım herkesten, korktum kendimden Değmesin nazarım, öldürür beni Ne güzelsin bu akşam, anlatamam Şarap rengi dudakların, inci dişlerin Güneş çoktan öldü, ay ise uykuda Aydınlanıyor sokak gözlerinin ışığında Ne güzelsin bu akşam, saklayamam Sersem oldum, bir pervaneyim Ateş oldun, yaktın, kavurdun beni Ne zalimsin bu akşam, öldürdün beni
Sayfa 92 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
- Biliyorum kızacaksın bana. Sen gittiğinden beri hiçbir gönülde sevgi aramadım. Arayamadım. Koyamadım senin aşkının üzerine bir aşk daha. Söküp atamadım seni kalbimden. Her gelenin yüzüne kapandı gönlümün kapısı. İzin vermedi ki aşkın biri gelsin, otursun gönül evime. Ama sen bırakıp gittin beni, hiç düşünmedin giderken hâlimi. Söyle ne yapayım ben şimdi? Cemre kırıp attı kalbimin kapısını. Sanırım girdi de içeri. Ben nasıl çıkaracağım seni oradan? Çıkarmalı mıyım söyle? Bu bir ihanet mi? Sana ihanet etmekten korktum her zaman, hep kaçındım. Ben kaçtıkça üzerime geldi bu defa aşk. Daha fazla kaçamıyorum bu aşktan ve seni de daha fazla yaşatamıyorum anılarınla. Seni canlı tutmaya çalışmaktan dolayı aklımı yitirmek üzereyim. Kalbim yasını çoktan bitirdi, zihnim hala yasta. Ruhum acı çekiyor, dayanmıyor bedenime ettiğim zulme. Bunu sana söylemem gerekiyor artık. Kalbim Cemre’nin aşkının işgalinde zihnim de senin düşüncenin. Bu düşünceler duygularımla savaş içinde, hangisi kazanacak bilmiyorum ama sanırım ben duygularımın tarafındayım.
Sayfa 43 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Mezarlığa gelmişlerdi. Bayram günü olduğu için mezarlığa ziyaret için gelenlerin sayısı epeyce fazlaydı. Duygu’nun mezarına geldiklerinde Sertaç Ayşe’nin elini bıraktı. Ayşe minik adımlarıyla yürümeye çalışırken annesinin mezarının üzerine düşüverdi. Bütün vücudu mezarın üzerindeydi. Anne, kız kavuşmuşlardı, birbirlerine sarılmışlardı. Cemre, Ayşe’yi kaldırmak istedi ama Sertaç müsaade etmedi. Anne, kızın kavuşmalarını seyretmek Sertaç’ı duygulandırmıştı. İçinden “Onları bu kadar zamandır bir araya getirmemekle çok büyük hata yaptım.” diye geçirdi. Cemre’ye dönerek kaldırmama sebebini söyledi: - Bırakalım, annesinin koynuna düştü, canı yanmamıştır.
Sayfa 123 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Kapının anahtarı olmasına rağmen kapıyı kendisi açmıyordu Sertaç. Evlendiğinden beri eve geldiğinde zili çalar ve içeriden gelen ayak seslerinin kendisini karşılamaya gelen eşi olduğunu düşünerek mutlu oluyordu. Eve girdiğinde yalnız olmayacağını bildiren mutluluğun sesiydi bu ayak sesleri. Cemre kapıyı açtı ve Sertaç’ın boynuna sarıldı. Her sarılma adeta yeniden kavuşmak gibiydi ikisi için de. Özlemlerini gideriyorlardı adeta. Ama bu sarılmanın yine uzun sürmeyeceği belliydi. Ayşe Sertaç’ı gördü. Az önce Cemre ona yemeğini yediriyordu. Yüzünde, elbisesinde mama lekeleri vardı. Ayşe güçlükle ayağa kalktı ve minik adımlarıyla babasına doğru yürümeye başladı. Sertaç onun gülünç hâline bakıyordu. Cemre ile gülüyorlardı ona. Hele Ayşe’nin öndeki dişlerini dudaklarının arasından ortaya çıkarıp paytak paytak yürümesi yok mu işte o anda bu kavuşmanın bir an önce olması için Sertaç da ona yürüdü ve kucağına aldı. Sarıldı, kokladı. Umursamadı az önce yarısını üzerine döktüğü mamadan gömleğinin de nasiplenmesini. Kendi canından bir bedene dokunmak, evladına sarılmak Tanrı’nın nasip ettiği en güzel nimetti onun için.
Sayfa 87 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Büyüdüm artık Söylemiyorum dertlerimi Atıyorum içime ne bulursam Söylesem de değişen bir şey yok Bağırsam duyulmuyor, görülmüyor ağlasam Yalnızlığımı süsledim duvarlara bir bir Ne bulduysam attım çöpe eşe dosta dair Bir ben varım şimdi bir de yalnızlığım Bir bardak rakım, biraz zeytin, biraz peynir Kim geldiyse kovaladım teselliye Defolun, gidin! Kahrolsun yaşamak mı bu Hani kim kaldı yanımda samimi Sahi var mıydı maskesiz âdemi Kimi yüreğinde taşır dertlerini Kimi başkalarına yükler Bir kefen gibi sarar bedeni Kimi için aşktır kimi için hayat Değişir hep nedeni
Sayfa 142 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kaç defa döndüm kapından Kaç defa boynumu büktü bu aşk İmrendim gördükçe mutlu olanları Her gece ağlattı beni bu aşk Saatler yetişmiyor zamanın hızına Bela olmuş sevdan bu garip canıma Gözlerinin yeşili getirsin baharı Dayanmıyor ruhum ayrılığın kışına
Sayfa 32 - ikinci adam yayınlarıKitabı okudu
Her gönlün bir hikâyesi vardır. Bazıları tamamlanmıştır, bazıları yarım kalmıştır. Büyük aşkların çoğu yarım kalan hikâyeler sonucu ortaya çıkar, insanı mecnun yapar. Yarım kalan hikâyelerin bazıları rafların arasında unutulup tozlanırken, bazıları ise yeni bir el tarafından tamamlanır. Eşinin ölümünden sonra kendisini iki yıl sürecek olan bir buhranın içinde bulan Sertaç, kızı Ayşe ile hayatını sürdürmektedir. Ölmüş olsa bile eşine ihanet etmekten çekinen Sertaç, kadınlarla gönül ilişkisi kurmaktan kaçınır. Ancak bu kaçış Cemre ile tanışması ile son bulur. Hayat, Sertaç'ın yarım kalan hikâyesinin tamamlanması; Cemre'nin de tozlu raflarda unutulan hikâyesinin bir aşk adamının gönlünde tozlarından kurtulması için onları bir araya getirmiştir. Sertaç evlendikten bir süre sonra eşinin kendisini aldattığını öğrenir ve çıktığı karanlığa tekrar dönmek üzeredir. Gönlüme düşen cemreydin, bahar getirdin ömrüme Mürekkep oldu hasretin, doldu kalemime Anlatmaya yetmedi seni hiçbir kelime Bir varsın, bir yoksun, masal gibisin
İkinci Adam Yayınları
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.