Evvelâ rıza-i İlâhî ve iltifat- ı Rahmanî ve kabul- ü Rabbânî öyle bir makamdırki, insanların teveccühü ve istihsanı ona nisbeten bir zerre hükmündedir.Eğer teveccüh-ü rahmet varsa, yeter.
Kıskançlık eden ya riyakârdır, a'mal-i sâliha suretiyle dünyevî neticeleri arıyor veyahud sadık cahildir ki, a'mal-i sâliha nereye baktığını bilmiyor ve a'mal-i sâlihanın ruhu, esası ihlas olduğunu derketmiyor.