"Ben talihsiz bir adamım, 1957'de milletvekili seçildim. Meclis'e geldim. Birkaç ay içinde ancak sağımı solumu öğrendim, işlerin farkına vardım. Takrirler veriliyordu. Encümende ve Meclis'te müzakere oluyordu. Reye koyuluyordu, aklımın erdiği kadar reyimi kullanıyordum. Kanunun anayasaya uygun olup olmadığını, memleketin bir dikta rejimine götürülüp götürülmediğini, tek parti sistemine devlet idaresinin sürüklendiğini fark etmedim."