You can find By Number Of Pages II. Sultan Mahmud quotes, by number of pages II. Sultan Mahmud book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Sultan Mahmud; Orta Afrika ile Orta Avrupa arasında uzanan, hemen bütün eyaletleri sallantıda ve İstanbul’u umursamaz halde, Türkiye tarihinin en büyük isyanı olan Mehmed Ali Paşa isyanının içinde, ordusunu kendisi lağv ve ilga etmiş, donanması İngiltere-Fransa-Rusya tarafından yakılmış, dağılmak üzere olduğu sanılan Osmanlı İmparatorluğu’na yeni bir hayat verdi. Türkiye’yi, Türkistan ve Kafkasya hâline düşmekten kurtardı. Tanzimat’ı hazırladı. 1566’da ölen atası Kaanûnî Sultan Süleyman’dan sonra gelen bütün padişahların en büyüğü olarak tarihe geçti.
Sultan II.Mahmud Han, bir millettin asırlar boyunca nadiren yetiştirebildiği büyük dehâlardan biridir. Türkiye'de mutlak monarşinin son hükümdarıdır. Ondan sonra tahta çıkan II.Mahmud'un 2 oğlu ile 4 torunu, toplam 6 padişah, hepsi yetkileri kısıtlı olarak devleti temsil etmişlerdir. Avrupa'nın 18.yy'da yetiştirdiği "aydın despot" tipi hükümdarların bizim tarihimizdeki en karakteristik olanıdır. Kendisine "gâvur padişah" diyen mutaasıp Türkler de, şahsiyetini ölesiye kıskanan Çar I.Nikolay da takdirkârları derecesinde, dehâsını tasdik etmişlerdir.
Başçuhadar Gürcü Abdülfettah, İmrahor Kör Mehmed, Hazine Kedhudası Ebe Selim, Tebdil Hasekisi Bağdadlı Hacı Ali ve Bostancı Deli Mustafa adlarındaki Enderun'un yüksek rütbeli subayları, 20 kadar neferle beraber III.Selim'in dairesine girdiler.Eski hükümdarı korumak isteyen zevcesi Re'fet Kadınefendi yere serilip padişahın hizmetçileri den Pakize Usta'nın parmakları kılıçla doğrandıktan sonra, silahı olmadığı için o sırada üflemekte olduğu ney'iyle nefsini savunmaya çalışan III.Selim, sağ şakağına yediği bir kılıç darbesiyle şehid edildi..
Vehhâbîler’in Mekke’den çıkarılması üzerine (23.1.1813), Şeyhülislâm Dürrî-zâde Abdullah Efendi’nin 28.5.1813 hutbesi ile Sultan Mahmud’a "Gazi” unvanı verilmiştir.
Kendisine “ gâvur padişah” diyen mutaassıp Türkler de, şahsiyetini ölesiye kıskanan Çar Birinci Nikolay da, takdirkârları derecesinde, dehâsını tasdik etmişlerdir.
Batı Musikisi’ni Devlet’in çatısı altında resmen Türkiye’ye sokan, Muzıkay-ı Hümâyûn’u Avrupa ve Türk musikileri bölümleri hâlinde kuran, 1826’da Asâkiri Mansûre-i Muhammediyye için bir Marş besteliyen, Sultan Mahmud’dur.