İki Aşk Arasında Bir Ülkücü

Temel Kahveci

Quotes

See All
Ben bunca karmaşayı, kaosu ve bilinmezleri yaşarken bilebileceğim tek gerçeğime dair düşüncelerim neydi? Evet, genç ve güzel, Trabzon'un da en güzel kızını sevmiş olmak nasıl bir durum ve duyguydu? Kendi ruhumda hissettiğim tek şey onu sevmekten asla bir pişmanlık duymamamdı. Her şeye rağmen onu gerçekten sevmişliğim, benim tek gerçeğimdi. Onu her şeye karşın sevmiş hatta kaderine boyun eğmiş bir mümin edasında sevmiştim. Peki, o beni sevmiş miydi? Bir ara sevdiğinden eminken çok zaman kuşku duymuşluğum da olmamış değildir. Hatta sevmediğine daha çok inanırdım.
Bizim oralarda yağmurun kendince bir yağış şekli vardır, çiselemek derler... O kadar ince yağar ki yağmur iliklerine işlediğinde fark edersin ıslandığını. Bazı aşklar da tam böyledir; insan, âşık olduğunu bile hissetmeden bir bakar ki sırılsıklam aşk kesilmiş. Benimkisi de öyle oldu, hiç fark etmeden ıslandım o çiseleyen yağmurlarda. Bu yağmurun bir adı da bizim oralarda "ahmak ıslatan yağmuru"ydu. "Enayi ıslatan" da derler. Islanıyorsun aslında ama ıslandığını fark etmiyorsun, âşık oluyorsun ama anlayamıyorsun. Enayice ıslanıyorsun işte!.. Veya âşık oluyorsun, fark etmeden, anlamadan...
Reklam
Kahramanmaraş olayları
Tam bu yıllarda CHP yani Ecevit iktidardaydı. Bütün medya ülkücüleri suçluyordu ama CHP'nin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı bu olayların ülkücülerle bir ilişkisi yok diyordu. Kendi partisinden bile öyle tepkiler gördü ki istifa etmek zorunda kaldı. Ben henüz on sekiz yaşlarında bir gençtim. Bilgi donanım da pek sağlam sayılmazdı. Kahramanmaraş'ta bilmem kaç yüz insan öldürülmüştü. Bir ülkücü olarak bundan ne çıkarmalıydım? Sevinmeli miydim? Bunca ölümden bir ülkücü olarak sevinmemi gerektirecek nedenim ne olabilirdi? En önemlisi, İrfan Özaydınlı... Bu olayların ülkücülerle bir ilgisi yok derken neyi ifade etmek istemişti? Yürekler o kadar sağırdı ki İrfan Özaydınlı'nın bu feryadına kimse kulak vermedi. Öyle ki istifa etmek zorunda bırakıldı. Demek ki bazılarının işine ülkücülerle ilişkilendirilmesi geliyordu. Bunlar kim miydi? Tabii ki her zaman küresel emperyalizme hizmet edenlerdi.
Hayat, aslında bir çocuk olmaktır çünkü çocuk masumdur ve hayat çocukça yaşandıkça güzeldir; aşk da öyledir, masum olmayan aşk, sadece bir tutkudur. İçinde her şey barınır ama çocuksu aşkta sadece sevgi vardır ve tutku barındırmaz. Hele cinsellik, asla!..
Ben de sevmek istemiyordum. Sevmek bu kadar acı verir miydi? Sevginin bu kadar acı vereceğini bilerek hiçbir âşık sevmez, sevemezdi. Ama aşk bir acıdan ibaretti, üstünden yüz yıl geçse de... Acı vermeyen sevgiye aşk denmezdi ki!
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.