"Eyvah! İnsanlığın geleceği ne müthiş ! Acaba böyle fâni bir âlemde yaşayan habersiz insanlar , ne zaman ümidi görmekle sevineceklerdir ? Acaba hüzünle dolu bu bahçede goncalar gibi açılmadan solan çaresiz gezen insân ,hangi bâki gül bahçesinde yaşayacaktır ? "
Ömer Nasuhi Bilmen ile bu yaşımda tanışmak benim için büyük bir nimet niteliğini taşıyor . Geçen yıl bana armağan edilen bu eser bir yıl sonraya kısmet imiş . İçimde asla bir geç kalmışlık hissi yok , tam okumam gereken vakitte okuduğumu düşünüyorum . Geçen yıl okumuş olsaydım içinde benim için eksik kalacak şeyler kalabilirdi .
Kitabı mütalaa edecek olursamda ;
Yazarın bu kitabına başlamadan hakkında şaşırdığım bir durumla karşılaştım , kitabı 21 yaşında ele alıp okurlarına sunmuş . İlmini böylesine şiir ile harmanlayıp tasvir etmesi beni çok cezbetti . "İki aşk çiçeği "kitabı yazarımızın ilk ve tek romanı olduğu için bir göz nuru değerinde ki benim içinde eminim ayrı bir yeri olacak . İçerikte insân için değinilen güzel noktalar vardı , beni en çok etkileyen o betimlemelerin nâhifliği idi . Çiçekleri kokladım sayfalarda .. Olay içerisinde yeri geldi tebessüm etti yeri geldi gözlerim doldu , sonunu açıkçası böyle beklemiyordum . Bu dünyanın tek gerçeğini vurucu bir noktayla okuruna sunmuş olması , derin iz bıraktı . Çokça tavsiye ediyorum ,
"Bahar olunca insân bir kere çiçek bahçesine çıkmalı ki çiçeklerle dopdolu olan gül bahçesinin ilkbaharın feyzi ile ne kadar süslenmiş olduğunu görmelidir ."