İki Yakın Halk İki Uzak Komşu

Hrant Dink

Most Liked İki Yakın Halk İki Uzak Komşu Quotes

You can find Most Liked İki Yakın Halk İki Uzak Komşu quotes, most liked İki Yakın Halk İki Uzak Komşu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Saptama ağır gelse de, itiraf etmek gerekir ki; Ermeniler travmalarıyla, Türkler de paranoyalarıyla birbirlerine nazaran iki klinik vaka konumundadırlar.
“Devlet’in derin defterine bir kere kazınmıştı: Azınlıklar çoğalmamalıydı.”
Sayfa 25 - HDV YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Karşılaştırmalı bilgiye erişmiş toplumların diyalog kurabilmeleri ve birbirlerine empatiyle yaklaşmaları çok daha mümkün. Başkalarının konuşmasından ziyade sorunun asıl sahipleri olan bizlerin konuşması da ancak bu yolla sağlanabilir. Bu noktada acıyı sırtlayıp onurla taşımak sözünü özellikle vurgulamak isterim. Ermeni dünyasına da bu üsluba sahip çıkması için sesleniyorum. Bizim gerçeğimiz ancak başkaları kabul edince mi gerçeğe dönüşecek? Bizim gerçeğimizin, bir zamanlar bu acının yaşanmışlığına bizzat tanık olmuş devletlerin kabul etme insafıyla, kabul etmeme insafsızlığı arasında sürekli bir malzeme olarak kalması mı içimizi rahatlatacak? Onların vicdanlarındaki pasın kiri mi bizim yüreklerimizi yıkayacak? Gelin, bırakın kendi gerçeğimiz bize kalsın, onların paslı vicdanları da kendilerine... Gelin, kurtarın tarihi acımızı bu insanların elinden... Bırakın, kabul edip etmemeleri onların vicdanının problemi olarak kalsın ama acımızı da bu dünyada, hiç kimse, ama hiç kimse, ne Ermeni'si, ne Türk'ü, ne de dünyalısı sömüremesin; günlük siyasetinin parçası yapamasın... Gelin, biz o insanların torunları olarak böyle bir ahlaksızlığa bundan böyle asla izin vermeyelim... Kendi acımızı kendimiz sırtlayalım ve gerekirse mahşere kadar da onurumuzla kendimiz taşıyalım.
Kendi kimIiğini ötekinin varIığına göre konumIamak hastaIıktır. KimIiğini yaşatabiImek için sana bir düşman gerekiyorsa, senin kimIiğin hastaIıktır-Hrant DİNK.
Kör bir kuyunun 1915 metre dibindesiniz, yukarda kuyunun ağzında ışığı görüyorsunuz. İçinizden birileri "Ümidini kesme, dayan, bir gün o ışığa kavuşacağız" diyor, güya sizi ayakta tutmaya çalışıyor. Oysa bir başka yolu daha var ışığa uzanmanın: Kuyuyu tırmanmaya çalışmak... İşte bu fırsat doğmuş ama hâlâ o birileri, sizi o kuyunun tarihsel derinliğinde tutabilmek için aynı vaazı inatla tekrarlıyorlar. Diaspora'nın sessiz çoğunluğu tırmanmaya yeltenip kurtulmaya çalışmalı o kör kuyudan. Ufak bir gayret, rüyanın zaten gerçekleşmiş olduğunu göstermeye yetecek de artacak. Yok, eğer o kör karanlıkta rüya görmekte inat edilecekse, ışığın günahı ne, gerçeğin günahı ne?
“Ve belki de kaybettiğimizi sandıklarımız bulunacak, öldü sandıklarımız dirilecekti.”
Sayfa 60 - HDV YayınlarıKitabı okudu
Reklam
70 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.