İkinci El Umutlar
Figen Şahinİkinci El Umutlar Reviews
You can find İkinci El Umutlar reviews, İkinci El Umutlar book reviews, İkinci El Umutlar ratings on 1000Kitap.
Kitabı açıkcası sevdim devam kitabını da merakla okuyacağım yakın zamanda. Bayadır böyle aşk gibi türler okumamıştım özlemişim iyi geldi. Kitabımızda Ada adında bir kızımız var ve bu kızımız, bir gün sahaf olan arkadaşından aldığı bir kitabın içinden bulduğu bir mektubu araştırmaya, başlıyor. Bu sırada bir müzeye staj için başvuruyor ve bu staj başvurusu onda bir aşka sebep oluyor. Mektuplar ise Adayı öyle bir yere sürüklüyor ki bazen gülümseyerek bazen gözlerim dolarak okudum. Bazen Adaya sinirlendim. Güzel duygular yaşadım. Kitapta eleştirebileceğim pek bir şey yok aslında ama olaylar çok ardı ardına geldi. Özellikle aşk çok çabuk gelişti. Ben biraz daha çetrefilli bir şeyler bekliyordum sanırım. Yine de kitabın genel konusu mektuplar ve adayla bağı gibiydi. Tatlı bir hikaye okudum. Devam kitabını da, yakın vakitte okuyup sizlere ne olacağını paylaşacağım...
İkinci El umutlar
Bazen geçmişin hikâyeleri hayatlarına nesnelerde devam ederler. Dedenin anısı cep saatinde yaşar. Vefat eden bir eşin askerlik mektupları gençlik aşkının rüzgârını tekrar estirir.
Aslında hayat hiçbir zaman geçmişten kopmaz, yalnızca insanlar dünle olan bağlarını unuturlar.
Figen Şahin tarihe eski kitapların, mektupların sayfalarından bakarak sürükleyici, dokunaklı ve şaşırtıcı bir hikâye kuruyor. Okurken hem gülecek, hem hüzünlenecek hem de büyük keyif alacaksınız.
Kendi geçmişini bilmeyen yirmi iki yaşındaki Ada, sahaflarda bulduğu kitapların arasında sıkışmış kalmış notlarla mektupların peşine düşmeyi, onların sahiplerine ulaşıp hikâyelerini öğrenmeyi çok seviyor. Biraz da olsa, kendi hayatındaki boşluğu doldurmuş, yalnızlığını perçinlemiş oluyor böylece.
Bir gün öyle bir mektupla karşılaşıyor ki orada gördüğü aşk, acı ve gizem onu hiç tahmin edemediği ölçüde etkiliyor ve Ada, ilk âşık olduğu adamı da peşinden sürükleyerek kendini bu hikâyenin kahramanlarını bulmaya adıyor. Ancak o sırada, asıl kendi geçmişindeki büyük sır perdesi aralanıyor ve hayatını derinden etkileyecek büyük sürprize doğru giderek yaklaşıyor.
Eğlenceli merak uyandırıcı ara ara hüzünlene bileceğiniz bir maceraya hazır mısını? Kitabımızın dili o kadar güzel ki olurken bulunan yerleri mekanları resmen hissediyorsunuz. İlk okumaya başladığınızda aslında sonunu tahmin ediyorsunuz ve sanırım yazarda bunu hissetmemizi istemiş çünkü sonun da öyle bir ters köşe yapmış ki nasıl yani bu böyle olmamalıydı diyorsunuz süreli Ayrıca kitabın sonunda bulunan yazarımızın İstanbul ve Roma’daki sahaflardan topladığı yaşanmışlıkları görmek çok güzeldi...
∙
Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; Ada 22 yaşında bir arkeolog adayı annanesi ve despot dayısı ile birlikte yaşamakta. Annesini küçük yaşta kaybettiğini bilen ve babasını hiç tanımamıştır. Sahaflardan gezmeyi kitapların arasından çıkan noktaları mektupları bulup okumayı çok sever. Bir gün Sahaf arkadaşı olan Suatın yanına gider ve yeni gelen kitaplar arasında Esmerperi ve Kozalak’ın hikayesi ile karşılaşır. Bu hikaye onu o kadar çok etkiler ki işin peşini bırakmaz kaybettiği babasını kozalak olduğunu karar verir en sonunda... peki ya sonra?
Ada gerçek babasını bula bilecek mi?
Esmerperi ve kozalağın hikayesi ne olacak?
Ada korkularını yene bilecek mi?
🥀Kalbimde sağlam bir kiriş var mı? Umarım vardır. Benden ailemi alan deprem bu sefer seni verdi. Seninle İstanbul'un boğazından bir yakadan bir yakaya geçtiğimizde, martılara simit atıp, elim ellerindeyken diğer elimin yanmasını umursamadan içtiğim çay bir başka lezzetliydi. SEN İstanbul'sun benim için. Sen aşksın.
.
. 🥀Her aşk bir gün biter. Ya
Bitti...
Arkeololoji okuyan Ada sahaf sahaf gezip eski kitapların arasında başkalarına ait hikayeler bulur.
Çünkü kendi geçmişini bilmeyen bir genç kızdır..
Ve bir gün bulduğu mektupla kendi geçmişini de bulur..
Kitap çok basit bir kurgu ile yazılmış ve öyle zorlayan ağdalı cümleleri yoktu. Konusu sonuna kadar gizemini korurken çok sevimli idi.
Kısa ve oldukça akıcı bir kitaptı. Karakterlerden bazılarına hiç ısınamamış olsam da, okurken genellikle keyif aldığımı dile getirebilirim. Zaten sade bir dili olduğu için hikaye akıp gidiyordu...
Ada, hikayenin ana karakteri... Sahaflara bırakılan kitapların arasındaki notların, mektupların peşine düşen geçmişi aydınlatmaya çalışan bir arkeoloji öğrencisi. Bir gün, denk geldiği kitapta Esmerperi ve Kozalak'ın mektuplarını bulur. Aşklarına hayran kalır. Zaten kendi annesi babası da olmayınca, onların hikayesinin peşine düşer.
Kızlarını bulabilmişler mi, hikayeleri nasıl bitmiş diye bir merakla kendisini bu hikayenin peşinde bulur.
Aynı zamanda, kendi aşk hikayesini de yaşar. Barış'la. Kütüphanede gördüğü, gülümsediği ama asla konuşamadığı o adamla...