Lut Gölü'ne yakın bir mağarada 1947'de bir bedevi çobanın kaybolan koyunlarını ararken şans eseri bulduğu tomarlar, daha sonraki arkeolojik kazılarla birlikte çevredeki birçok mağarada binlerce deri, bakır rulo ve papirüs üzerine yazılmış tomarların keşfine sebep olmuştur. En eskisinin M.Ö 250 ve en erkeninin M.Ö 60lı yıllara tarihlendirilen Ölü Deniz tomarlarının bir Yahudi tarikatı olan Esseniler tarafından yazıldığı ve çoğaltıldığı kabul ediliyor.
Deşifre edilen tomarlarda Tevrat'ın belli kısımları, tarikatın gelenekleri, ibadetleri, yasaları mevcut.
Kitap, bulunan bu tomarlar üzerinden kurgulanmış. Annesinin ve babasının bulduğu önemli bir tomardan sonra kaza geçirip ölmelerinden 20 sene sonra Jack Cane aynı kazı alanında yine Hristiyanlığın ve Yahudiliğin kutsal öğretilerini tehlikeye düşüreceği düşünülen bir tomar bulur.
Sonraki bölümleri İsrail'de, Roma'da, Suriye'de, Vatikan'da cinayetler, istihbarat oyunları, bulmacalar, güç oyunları ile geçen tarihle ve günümüzün gösterişle yozlaştırılmış dini kurumların eleştirileriyle devam eden akıcı bir polisiye kitap.
İyi okumalar...