Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
İkna
Jane Austenİkna Yorumları ve İncelemeleri
İkna yorumları ve incelemelerini, İkna kitabı hakkındaki okur görüşlerini , İkna puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
Jane Austen külliyatını okumaya niyetliyim. Elimden geldiğince Hasan Ali Yücel klasikleri almaya çalışırım. Bu kitabı bulamadığım için, kapağı güzel diye Yabancı yayınlarından almıştım. Almaz olaydım çeviri berbattı. PDF'i olmasaydı kitaba devam edemeyecektim. O kadar kötüydü. Kitaba gelecek olursak Jane Austen'ın o ince, akıl dolu esprileri yoktu. Bu da beni hayal kırıklığına uğrattı. Konusu 20'li yaşların başındaki Anne Elliot severek Frederick Wentworth ile nişanlanıyor. Fakat arkadaşı Leydi Russel , Frederick'in soylu bir aileden gelmemesi ve maddi durumunun iyi olmamasından dolayı bu nişanı uygunsuz görüyor . Anne'yi ikna edip nişandan ayrılmasını istiyor. Anne ayrılıyor fakat pişman oluyor. Yıllar sonra Frederick zengin bir kaptan olarak geri dönüyor. İki eski nişanlı tekrar karşılaşıyorlar . Bakalım bu sefer ikili mutlu sona erişecek mi ?
Herkese merhaba
Her ay bir Jane Austen kitabı okuma kararı almıştım bu ay da çok merak ettiğim kitap olan İkna'yı okudum.
Jane Austen güçlü kadın karakterlerini çok seviyorum. Nahif olmalarına rağmen her daim güçlü ve kararlı kadınlar oluyor karakterleri. En azından okuduğum iki kitapta da öyleydi. Bundan sonra da öyle olacağını düşünüyorum.
İkna; adı üstünde ikna üzerine hayatı değişen Anne'i anlatıyordu. Anne Frederick, Wentworth ile birbirlerine aşık olur ve nişanlanırlar. Bu nişanı ne ailesi ne de annesi gibi saydığı Leydi Russel, Wentworth 'un konumu, ailesi ve parası olmadığından kabullenmez ve Anne' i bir şekilde ayrılmaya ikna eder ve ayrılırlar. Aradan 8 sene geçtikten sonra Anne ve ailesinin maddi durumu çöküşe geçer evlerine Wentword'un abisine kiraya verirler ve 8 sene sonunda bir şekilde karşılaşırlar.
Bu sefer de olaylar tam tersine döner. Denizci olan Wentword yoksulluktan kurtulmuş bir şekilde geri döner.
Anne ve Wentworth bir araya gelir mi dersiniz?
.
Kitabın anlatımı yalın fakat bazı cümleler 1800 lu yılların etkisi ile bazen iki kere okuduğum oldu olmadı değil. Üstüne bir de oruç derken x2 defa daha okusam. Şaka şaka ama bazı cümlelerde takıldığım oldu. Yine de severek okudum. Çok daha kısa sürede bitecek bir kitapken benim süre biraz uzadı. Jane Austen sevenlere duyurulur okuyun efenim.
Ve değinmeden geçemeyeceğim bu nasıl güzel bir kapak tasarımıdır yahu bayılarak aldım çok beğendim
Önümüzde ki ay da Northanger Manastirini okumak çok istiyorum. Okumayı düşünen varsa birlikte okuyalım
Sevgiler
#ozgeninkitapligii
İkna'yı yıllar önce okuduğumu ve sevdiğimi hatırlıyordum ama tekrar okumaya niyetlendiğimde kitapla ilgili hiçbir şey anımsamadığımı fark ettim. Bu yüzden tüm dikkatimi vererek ama beklentimi çok da yükseltmemeye çalışarak kitabı bitirdim. Seveceğimi düşünüyordum, çünkü Jane Austen'ın üslubunu gerçekten çok beğeniyorum lakin beni bu kadar etkileyeceğini, sarsacağını, kalbimi kıracağını hiç düşünmemiştim.
Kitabın çoğu insana sıkıcı gelebilecek detayları; yani esas olayın dışında kalan ama bizim Anne'i tanımamızı sağlayan, onun düşünce yapısını, kendini tanımasını ve geliştirmesini adım adım izlediğimiz yerleri beni niyeyse epeyce yaraladı. O ruh halini, yalnızlığı ve pişmanlığı, söyleyecek bir şeyi olan insanların suskunluğunu öylesine güzel anlatmış ki JA, hislerimi tarif etmekte zorlanıyorum.
İkna okuduğum en nahif aşk hikayelerinden biriydi. İngiltere'nin o kasvetli, soğuk ve rutubetli duvarları arasına sıkışmış ruhları okumak, aradan sıyrılan insanların derin düşünceleriyle tanışmak niyeyse beni hep çekmiştir. Anne Elliot da işte böyle bir karakterdi.
Çok sevdim. Mutlaka tavsiye ederim.
Bu kitapta entrikalar yok. İki gencin buluşması için başkasından medet umduğu da yok. İlk başlarda epey sıkılmıştım kitabı okurken. Çünkü olan bir şey yoktu doğrusu. Dümdüz günler arka arkaya sıralanmıştı. Ama bittiğinde Anne'in gerçekten ne kadar güzel ve sakin bir karakteri olduğunu fark ettim. Bir şeyi seviyor ve sadece sevmekle yetiniyor. Başkalarına zarar vermeden. Kıskançlığın onu ele geçirmesine izin vermeden. Bu devirde bunu yapabilen kaç kişi vardır? Bilemiyorum doğrusu. Ama bu kitabı herkesin severek okuyacağını düşünmüyorum. Ben dahil okurken epey sıkılmıştım çünkü baktığımda. Fakat okuduktan sonra oturan bazı şeyler, iyi ki okumuşum dedirtti. O yüzden kitabı okuyun ya da okumayın diyemem. Sakinlik spontanelik hoşunuza gidiyorsa okuyabilirsiniz. Aşırı heyecanlı hareketli bir kitap beklemeyin asla! Ama sonu sizi mutlu edecektir.
Kitaptaki Anne isimli kız, Jane Austen'ın en iyi kalpli baş karekteri olmuş; okurken ne tatlı kızmış diyerek okudum. Evlilik, nişanlılık, bu süreçlerde verilen kararlar ve yasanan duygular üzerine çok ince ifadelerle işlenmiş keyifli bir roman.
"Bir yarım ıstırap, diğer yarım umut içinde."
Jane Austen'dan okuduğum 3. kitap olan İkna; naif bir dille yazılmış, daha sakin ilerleyen ama sıkılmadan okuyacağınız türden bir kitap. Diğer eserlerinde olduğu gibi kırsalda geçiyor, o günkü toplumu ve sosyal statüye olan bakış açısını, insanların çıkar çatışmalarını yormadan, nokta atışıyla anlatmış yazar. İkna, Jane Austen'ın ölmeden
Anneannem aşk filmleri izlemeyi çok sever. "Neden izliyorsun, saçma değil mi bunlar? "Diye sorduğum da "Amannn evladım!biz yaşayamadık, yaşayanları görüp mutlu oluyorum işte" der Ben de kitabin bir yerine gelince Yüzbaşı sanki bana not yazmış gibi heyecanlanıp, kitabı kapattım ve kalbimin sakince atmasını bekledim o ara nabzim sanirim 100 üzerindeydi Yazarin bunu hissettirmeyi başarmasi ne kadar guzel degil mi? Bence "Gurur ve onyargi"dan cok daha akici bir kitapti, hatta o kadar akiciydi ki eger aşk acısı yaşadığınız bir hayatınız olduysa 320 sayfalik kitabi 1 günde bile bitirirsiniz benim icin şimdi filmi izleme zamanı...keyifli okumalar dilerim!
İkna
Yazarın kalemini tanıyanlar için diğer kitaplarıyla aynı paralellikte;birkaç insanın arasında geçen bir meseleyi fikirlerinden zikirlerine,sözcüklerinden gülücüklerine,incilerinden boncuklarına kadar titizlikle ve en derin ayrıntılarıyla edebî üslûbun da yitirilmeden yazıya aktarıldığı güzel bir kitap...
Felaket bir çeviri
Jane Austen'in en çok sevilen kitaplarından birini kapağı çok güzel olduğu için Yabancı yayınlarından okudum ve çeviri yüzünden hiçbir keyif alamadım. Düşük cümleler, karmakarışık anlatım.. Kitap resmen heba olmuş maalesef.
İkna
18 ve 19. yüzyılındaki toplumun, yaşam şeklininin ve sınıf farkının oldukça ayrıntılı anlatıldığı başka bir Jane Austen kitabı daha.
Aşk ve Gurur’daki kadar mizah bulunmasada kitapta, özlem duygusunun baskın ve okurken farklı duygular yaratan bir kitap. Ayrıca kitabın başlığının neden İkna olduğunu okuduktan sonra daha iyi anlayacaksınız.
Jane Austen’ın kitaplarını okuduğumda günümüzdeki insanların düşünceleri davranışları ile kıyaslamayı açıkçası seviyorum. Karakterlerdeki bulunan nezaket, davranış, naiflik ve düşünceler bir sonraki sayfaya geçmemi sabırsızlandırdı.
Oldukça fazla karakterler ve isimler bulunmakta açıkçası okurken bazen bir kaç sayfa geriye gidip karakterin kim olduğuna bakma ihtiyacı duydum.
Ana karakter Anne aslında kimse tarafından ciddiye alınmayan fakat herkesin karakteri hakkında iyi analiz yapabilen biri.
Sonuç olarak, naif yıllar sonra tekrar eden bir sevgi, aşk konulu bir kitap.
Okurken oldukça keyif aldım.
Bana yorucu bir kitap olarak geldi.
Kitabın adı güzel ama içeriği yorucu benim için akışı güzel olmayan bir kitap
Tavsiye ediyorum ama yorucu olduğunu belirteyim.
Jane Austen'ın ölümünden önce tamamladığı son romanıdır. Jane Austen yaşadığı toplumu ironik ve sert bir dille eleştirirken, 19. yüzyıl başı İngiltere'sine ve İngiliz orta sınıfının aile, evlilik, servet, mevki konularındaki görüşlerine de geniş bir pencere açıyor. Gençken aşık olup, çeşitli doğrucu davranma baskıları sonucu biraraya gelemeyip ayrılmış Anne Elliot ile Yüzbaşı Wentwort'ün yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında yaşadıklarını anlatıyor.
Jane Austen'ın son romanı olan bu eser bir aşk hikayesi üzerine kurulu. Sevecen, güzel ve iyi yürekli Anne Elliot ile genç donanma yüzbaşısı Wentworth tanışmalarından kısa bir süre sonra nişanlanırlar. Yüzbaşının soylu aileden gelmemesi ve maddi durumunun iyi olmaması sebebiyle Anne'in ailesi bu nişandan hoşnut olmaz ve kızı ayrılması için ikna ederler. Yüzbaşı katıldığı savaşlardan dolayı servet sahibi olur ve yıllar sonra iki eski nişanlının yolları tekrar kesişir.
Eserde kişiler ve unvanlar o kadar iç içe geçmiş ki ilk 50-60 sayfada kim kimdir karışabiliyor. Olay örgüsü de karışık. Yer yer sıktı. Romanın sonlarına doğru netleşiyor her şey ve akıcı hale geliyor. Sonunda olaylar çok hızlı geliştiği için ben sonundan çok da tatmin olamadım. Bu roman 19. yüzyıl başı İngiltere'sine ve İngiliz orta sınıfının, aile, servet ve evlilik konularındaki görüşlerine de geniş bir pencere açıyor.
Jane Austen'in okuduğum ikinci kitabı ama bu kitabı okurken başta çok zorlandım çünkü kişileri anlayamadım. Daha sonra kişiler ve mekanları karıştırdım sonun bölümde her şey yerine oturdu ama o aşamaya kadar sık sık kurguyu kafamda canlandırmak zorunda kaldım. Kitap kısaca geçmiş bir aşk macerası diyebiliriz. Varlıklı bir adamın üç kızı vardır. Eşini kabettikten sonra evini kiralayarak başka bir şehre gitmeye karar verir. Olaylar küçük kızın eskiden nişanlı olduğu bir denizci yüzbaşının gelmesini konu alıyor ama dediğim gibi kitabın sonunda bu olayı kavradım. Sonu mutlu biten bir roman okurken konuyu toparlamakta zorluk çektiğim bir tecrübe oldu benim için.
