Türkiye'de 95 kişiye bir kahvehane düşerken, 65.000 kişiye bir kütüphane düşüyor.
Yalnızca İstanbul'da ruhsatlı kahvehane sayısı on binin üzerinde. Buna karşılık İstanbul'da, doğru dürüst 19 kütüphane var. İstanbul'un her bir ilçesine bir kütüphane bile düşmüyor.
Halbuki, bu kahvehaneler birer kıraathane (okuma evi) olarak amaçlanmış değiller miydi?