" Omuzlarına en büyük yükü de
bu vadiye düşerken sana eşlik edecek budala sürüsü bindirecek;
değer bilmez, inançsız bu kötü kişiler
sana kötülük edecekler; ama çok geçmeyecek senin değil, onların yüzü kıpkırmızı kesecek.
Onların yaptıkları aptallıklarını gösterecek; kendi başına davranışın
sana güzellikler verecek.”
Yaşam yolumuzun ortasında
karanlık bir ormanda buldum kendimi,
çünkü doğru yol yitmişti.
Ah, içimdeki korkuyu
tazeleyen, balta girmemiş o sarp, güçlü
ormanı anlatabilmek ne zor!
"..."Sevileni sevmeye zorlayan sevda
öyle güzellikler tattırdı ki bana,
gördüğün gibi, eli hâlâ yakamda.
Sevda ortak ölüme götürdü bizi.
Kaina beklemekte bizi öldüreni.”
Böyle sona erdi bize dedikleri.
Bu yaralı ruhları dinleyince
başımı öne eğip, öyle uzun süre
tuttum ki, sonunda ozan “ Ne düşünüyorsun? “ dedi.
Yanıt vermek için söze girdim: “Yazık ki,
tatlı düşüncelerin, güzel isteklerin
kurbanı olmuş bunlar! “ "