İbn-i Kayyim der ki:
Tâğut, kulun kendisi sebebiyle haddini aştığı ibadet edilen, tabi olunan veya itaat olunan her şeydir. Her kavmin tâğutu, Allah ve Rasülü dışında kendisinin hükmüne başvurdukları, Allah'ı bırakıp ibadet ettikleri,
basiretsizce Allah‟ın dışında tabii oldukları veya Allah'a itaat olduğunu bilmedikleri şeylerde itaat ettikleri kimselerdir.
İşte bunlar dünyadaki tâğutlardır. Şimdi sen, bu tâğutları ve bunlar karşısında insanların durumlarını düşündüğünde, insanların çoğunluğunun Allah'a kulluktan tâğuta kulluğa, Allah ve Rasulünün hükümlerine başvurmaktan tâğutun hükümlerine başvurmaya, Allah'a itaat ve Rasulüne tâbi olmaktan tâğuta itaat ve tabi olmaya yöneldiklerini görürsün.
İlimde çok önemli bir husus vardır ki, o konuda özellikle Rabbani âlimler çok hassas davranırlar. İlimde derinleşmemiş kimselerin o konuda fazla endişeleri olmaz. Bu önemli husus şudur; bilmediği bir konu sorulduğunda “bilmiyorum” demesidir. İşte bu husus, Rabbani âlimlerle, Rabbani olmayanları birbirinden ayıran en önemli özelliktir. İbn-i Kayyim (rahimehullah) şöyle demektedir: “Allah-u Teâlâ, adına hükümde ve fetva vermede, ilimsiz konuşmayı büyük haramlardan kılmıştır. Hatta haramların en büyüğü mertebesine koymuştur. Allah (cc) şöyle buyurur:
De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yeresınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah (cc) hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır." (A’raf, 33)
Allah (cc) haramları dört mertebede kıldı. En basitinden başlayıp, “açık ve gizli kötülükleri” birinci sıraya koydu. Daha sonra daha şiddetli haram olan, “haksız yere haddi aşmayı” ikinci sıraya koydu. Sonra ikisinden daha şiddetli haram olan, “Allah’aortak koşmayı” üçüncü sıraya koydu. Sonra hepsinden en büyük haram olan, “Allah hakkında bilmediğimiz şeyleri söylemeyi” dördüncü sıraya koydu.
İmam İbn Kayyim (رحمـہ اللـہ تعالـﮯ) şöyle demiştir:
Hayra davet edenler, Allah'ın kitabına ve Rasulünün sünnetine davet edenlerdir.
Falan filanın görüşüne davet edenler değil.!
İmam İbnu'l-Kayyım rh şöyle der:
Ehli kitabın parçalanması ve bu ümmetin yetmiş üç fırkaya bölünmesi sadece tevilin bir sonucudur. İslam'ın başına hangi sıkıntı gelmişse onun sebebi sadece tevildir.
İ'lâmu'l-Muvakkı'în (4/251)
İmam İbn Kayyım (رحمـہ اللـہ تعالـﮯ) şöyle demiştir:
Hayra davet edenler, Allah'ın kitabına ve Rasulünün sünnetine davet edenlerdir.
Falan Filanın görüşüne davet edenler değil.!