"Burası bizim memleketimiz
Bıçak bu yerlerde saplandı şiire"
Özel "bizim memleketimizi ve saplanan bıçakları" anlatıyor şiiriyle. Üstün körü kabullendiğimiz ve bazen hiç sesimizi çıkarmadığımız şeyleri kurcalayıp önümüze getiriyor. Bir soru işareti bırakıyor Özel'in şiiri zihinlerde. Kelimelerin manası üzerinde düşünmeye çağırıyor zaman zaman:
"Dilemekse maksat af dilenir özür dilenmez" diyor mesela.
Feraiz denince insanın aklına Allah'ın emirlerinden çok "faiz'in" geldiğinden yakınıyor.
Sürekli bir merak uyandırıyor okurken, olaylara ve isimlere yaptığı atıflarla araştırmaya sevk ediyor. Araştırmaya, düşünmeye, sorgulamaya.
Altı çizilesi nice satırlar var. Okuduğum en uzun şiiri sanırım bu kitap ihtiva ediyor.
Bende bıraktığı intiba ile, şu soruyu sormak istiyorum:
Para biriminin en iyi aşağılanma biçimi olduğu, sulhun çokca vurgulanıp, helâlleşmenin akla bile getirilmediği, yetimi öksüzden ayırdığımız bir "yaşamak" geçiyor başımızdan.
Müşteki miyiz?
Gerçekten, müşteki miyiz?