Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlimlerin Diliyle Allah

Şaban Döğen

İlimlerin Diliyle Allah Sözleri ve Alıntıları

İlimlerin Diliyle Allah sözleri ve alıntılarını, İlimlerin Diliyle Allah kitap alıntılarını, İlimlerin Diliyle Allah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah'ın zatını niçin kavrayamayız?20 kilo tartabilen teraziyle daha yukarı ağırlıkları tartamadığımız gibi akıl,ruh ve hislerimizin mahiyetlerini tartabilecek,ölçebilecek bunlardan daha üstün kabiliyetlere sahip olamayışımızdır.Anlamada güçlük çekişimizin sebebi akıl ve duygularımızın sınırlı,dar ve çok cüz'i bir kapasiteyle çalışmalarından dolayıdır.Allah Resûlü şu tavsiyede bulunur."Allah-u Teâlâ'nın zatını düşünmeyin.O'nun nimetlerini ve yarattığı varlıkları düşünün.Çünkü siz Allah’ın zatını düşünmeye güç yetiremezsiniz."
Yusuf suresi 104. ayet
Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, insanlar onların yanından dönüp bakmaksızın geçip giderler.”
Reklam
“Hayret etmesini bilemeyen kimse, ardında göz bulunmayan bir gözlükten farksızdır.” --Thomas Carlyle
Acaba bir bebek olarak değil de,yirmi yaşımizdaki halimizle buraya gelmiş olsaydık,bakış açımızda,değerlendirmelerimizde bir farklılık olur muydu?Veya başka dünyalardan aynı kabiliyet ve duygulara sahip olarak gönderilseydik görüp işittiklerimizi nasıl karşılardık?
Durup düşünmemiz gerekmiyor mu? Bir yerde bir eser varsa, eserin sahibi de vardır. Bir yerde sanat varsa, sanatkarı da bulunur. Bir yerde plan, program, düzen varsa onu düzenleyen biri de olacaktır. Allah’ın varlığını kabul etmeksizin, kâinat tablosunda yer alan hiçbir öğeyi izah etmek mümkün değildir. Bu gerçeği çok iyi kavramış olan Schiller, bu düşüncenin insanı kaçınılmaz bir noktaya götürdüğünü belirtmiş , bunu da “Kâinatı düşünmek, Allah’ın varlığını kabule zorlar” sözüyle ifade etmiştir.
İbadet ruh ve kalbin gıdasıdır.Aç olan insanlar nasıl sıkıntıya düşerlerse,ruh ve kalpleri aç olan insanlar da sıkıntıdan kurtulamazlar.İbadetle doyduklarında ise huzur ve saadete ererler.İbadet ruh ve kalpleri arındırır,inkişaf ettirir,olgunluğa ulaştırır.Duygu ve kabiliyetleri kanalize eder.Nefsi yola getirir,gerçek vazifesine yöneltir.
Reklam
Karıncalarda da yardımlaşma kanunu hükmeder.Onlar kendi alemlerinde olduğu gibi dış dünyayla da alış veriş içerisindedirler.İki mideleri bulunur.Birini yedek olarak kullanır,buraya stok ettikleri besinleri muhtaç olan karıncalara verirler.Bu bakımdan midelerine sosyal mide de denir.Karıncalar sadece hemcinslerine değil,diğer muhtaçlara da yardım etmektn zevk duyarlar.Bazı hayvanları düşmanlarına karşı savunr, yuvalarında barındırırlar.3 bin tane böcek cinsini yuvalarında misafir etmeleri misafirperverliklerinin güzel bir numunesidir.
Bitkiler oksijen fabrikası gibi çalışırlar.En önemli faydalarından birisi de yapraklarındaki deliklerle kirli havayı emmeleridir.100 yaşındaki bir kayın ağacının yarım milyon yaprağı olduğu düşünülürse,5 ton kirli havayı taşıyor demektir.
Haşhaş bitkisi Temmuz ve Ağustos aylarında tozlarını sabahın 05:30 ve 10:00'u arasında yayarlar.Ta ki arı ve böcekler sıcağa kalmadan nektarlarını alabilsinler.
Mülk sûresi 3,4. ayetler
“Rahmân’ın yarattığında nizamsızlıktan eser göremezsin. Haydi, çevir gözünü; en küçük bir kusur görüyor musun? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir. Kusur bulamaz, hor ve hakîr sana döner; o göz bitkindir artık. ”
Reklam
Parıl parıl parlayan gökyüzünün, her gün doğup batan güneşin , gece gözümüzü yaldızlayan yıldızların herhalde bize demek istedikleri bir şeyler olmalı. Gece ve gündüz, mevsimler, başdöndürücü bir hızla hareket eden küremiz rastgele hareket ediyor olamazlar.
Onca organ ve duyguyu vazifelerine uygun tarzda, ölçülü, planlı , programlı olarak geliştirmek , yerli yerine ve zamanı gelince yerleştirmek akılsız ve şuursuz olan zigotun işi olabilir mi? Küçük bir hata ve yanlışlığı çok şeylere mâl olabilecek bu hassas kodlamayÍ, akılsız, düşüncesiz zigot ve diğer hücrelerin kendi başlarına yapabileceklerini düşünebilir miyiz?
Suda yaşayan balığın suyun mana ve önemini kavrayamamış olması, onun için bir eksiklik olsa da suyu önemlilikten çıkarmaz. Şairin, “Ol mâhîler ki derya içredir, deryayı bilmezler” dediği gibi içinde yaşadıklarımız, harikalarla dolu kâinatÍn mana ve öneminden haberdar olmasak bile kâinat, değerinden hiçbir şey kaybetmez.