İlk Aşk
Ivan TurgenyevEn Eski İlk Aşk Sözleri ve Alıntıları
En Eski İlk Aşk sözleri ve alıntılarını, en eski İlk Aşk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Sergey Nikolayeviç, söz vermiştik, herkes ilk aşkını an latacaktı. Önce sizden başlayalım, ne dersiniz?
- Benim hiç ilk aşkım olmadı ki, diye söze girdi. Azizim, istersen İkincisinden söz edeyim.
- Nasıl yani?
- Öyle işte. Başlangıçta cici bir kıza kur yaptım. Ama bu öyle pek masumca, saf bir iş değildi. Sonrakiler de öyle... As lına bakarsanız ömrümde bir kere âşık oldum, o da altı yaşın dayken dadıma...
- Hey delikanlı, tanımadığınız genç kızlara böyle bakmak yakışır mı? diye bir ses duydum, buna çok kötü bozuldum.
...kız da dönüp baktı, canlı, heyecan dolu bir yüzle bir çift iri gri gözle karşılaştım
... içimde sanki eskiden tamyörmü şüm, onsuz hiç yaşamamışım gibi bir duygu vardı.
"Kader -Kısmet" oyununda bir kere de benim ona sırrımı açmam gerekti.
Başlarımız ipekli şalın altında, alınlarımız birbirine değecek ka dar yakındı. Yüzümde Zinaida'nm yakıcı nefesini, saç tellerinin gıdıklayan dokunuşunu hissettiğim zaman bayılacak gi bi oldum. Şimdi hepsini sanki dün olmuş gibi bütün açıklı ğıyla hatırlıyorum... Susuyordum.
Şimşeklerin sessiz ışıldaması içimdeki gizli duyguları ce vaplıyordu âdeta. Gün ağarmaya, tanyeri benek benek kızıl laşmaya başlayınca şimşeklerin rengi soldu.
Sonunda, günü müjdeleyen, huzura kavuşturan güneşin muhteşem ışığıyla temelli kayboldular..
Rûhumdaki şimşekler de dağılıp gitti, içimi sonsuz bir yorgunluk, bir sessizlik kapladı. Sadece Zinaida’nin hayali kanatlanmış gibi çevremde uçuşarak ayrılmıyordu benden.
Ama o da, bataklığın zehirli bitkilerine saplanıp kurtuluşa çıkan bir kuğu gibiydi..
Genç prensese âşık olan sadece ben değildim.
Evlerine girip çıkan gençlerin hepsine ayrı ayrı bazen umut veriyor, bazen yüreklerine indiriyordu.
"Âşıkları"nı parmağının ucunda oynatmak, kendi söyleyişiyle, "birbirlerine toslat mak" en sevdiği eğlencelerinden biriydi.
Benim gibi ötekiler de Zinaida'nm bütün kaprislerine seve seve boyun eğiyordu.
...yine böyle bir ikindi saatinde, kilise çanlarını dinlerken birdenbire yakınımda bir kıpırtı duydum, birisinin orada ol duğunu hissettim.
..artık neşeliydim, göğsüm gururla kabarıyordu. O öpücüklerin, dudakların sıcaklığını bütün canlılığıyla hissediyordum. Anlatılması zor bir mutluluk dünyasmdaydım. Fakat gariptir, beni saran bu mutluluk ateşi bana prensesi unutturuvermişti.
Kendi dünyama gömülmüstüm, en azından hiçbir şey istemiyordum. Gerekirse bu mutluluk uğruna seve seve canımı verebilirdim.