İlk Aşk, Son Törenler
Ian McEwanİlk Aşk, Son Törenler Sözleri ve Alıntıları
İlk Aşk, Son Törenler sözleri ve alıntılarını, İlk Aşk, Son Törenler kitap alıntılarını, İlk Aşk, Son Törenler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir ceset, insanın yaşayanları ölülerle karşılaştırmasına neden olur.
bu gürültüyü ve çevremdeki bu insanları istemiyorum. bunların hepsinin dışında, karanlıkta olmak istiyorum.
İnsan neye ina nacağını hiçbir zaman bilmiyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Kafamı toparlamak istiyorum," dedi Maisie ve bu, daha önce birçok kez söylediği bir şeydi.
"Kafan. aklın, bir otel mutfağı gibi değil, biliyorsun," dedim, "içindekileri dışarı eski teneke kutuları atar gibi atamazsuı. Kafan bir mekfuı olmaktan çok, bir ırmak gibi bir şey, hep hareket ediyor ve değişiyor. Innakları dümdüz akıtmak olanaksızdır."
Nasıl bir yetişkin oldum ben? Size söyleyeyim, bunu hiçbir zaman öğrenemedim. Öyle biri gibi görünmem gerekiyor. Sizin doğal gördüğünüz her şeyi benim bilinçli bir şekilde yapmam gerekiyor. Sahnedeymişim gibi, hep bunu düşünüyorum.
Sayfa 89Kitabı okudu
Özgür olmak istemiyorum. İşte bu nedenle, sokakta, kundaklanmış ve anneleri tarafından taşınırken gördüğüm şu bebeklere imreniyorum. Onlardan biri olmak istiyorum. Niye bebek olamayayım ki? Niye yürümem, işe gitmem, yemeklerimi pişirmem ve hayatta kalabilmek için her gün yapmak gereken yüzlerce şeyi yapmam gerekiyor?
her sabah bizimki gibi bitişik düzen evlerinden dağılıp hafta boyunca çalışıp duran, pazar günü dinlenen ve sonra pazartesi günü yeniden değirmenlerde, fabrikalarda, kereste depolarında ve Londra rıhtımlarında kesintisiz çalışmaya giden, her gece evlerine daha yaşlı, daha yorgun ve yine yoksul dönen binlerce işçiyi düşündüğümde biraz daha yüksek sesle gülüyordum; çaylarımızı içerken Raymond'la birlikte, başkalarının kazancı için yükler kaldırarak, kazarak, kürek sallayarak, istifler yaparak, kontroller gerçekleştirerek, terleyerek ve inleyerek bir ömre kıllarını kıpırdatmadan ihanet etmelerine gülüyordum; kendilerine güven vermek için bu bir ömür boyu aşağılanmayı erdem haline getirmelerine, bu cehennemde tek bir günü bile aksatmadıkları için kendilerini övmelerine gülüyordum;
Sayfa 33 - EvdeKitabı okudu
Aslında ülke çapında kros koşularından daha büyük bir istek, daha büyük bir eğlence ve kendinden geçmeyle seyrettiğim başka hiçbir spor yoktu. Bayrak tünelinin ucuna gelip de bitirme çizgisini geçerlerken koşucuların helak olmuş, büzülmüş yüzlerini seviyordum; ilk elliden sonra gelenleri özellikle ilginç buluyordum, öteki rakiplerin her birinden
Sayfa 36 - EvdeKitabı okudu
Son zamanlarda büyük büyükbabamın alışkanlığını edindim. Yatmadan önce yarım saat oturuyor ve geçen günü düşünüyorum. Matematiğe ilişkin uçuk düşüncelerim ya da cinsellik kuramlarım falan yok kaydedecek. Çoğunlukla Maisie'nin bana söylediklerini ve benim Maisie'ye söylediklerimi yazıyorum. Kimi zaman, tamamen yalnız kalabilmek için, kendimi banyoya kilitliyor, klozetin üzerine oturuyor ve not defterimi dizlerimin üzerine yerleştiriyorum. Benden başka ara sıra bir iki örümcek oluyor banyoda. Atık borusunun tepesine tırmanıyorlar ve borunun parıldayan beyaz kaplamasında hiç kımıldamadan duruyorlar. Saatlerce durduktan sonra, kafaları karışmış, ya da belki de daha fazla şey öğrenemedikleri için cesaretleri kırılmış halde çekip gidiyorlar. Bilebildiğim kadarıyla, büyük büyükbabam örümceklerden yalnızca bir kez söz etmiş. 8 Mayıs 1906'da günlüğüne, "Bismarck bir örümcektir," diye yazmış.
Sayfa 9 - Uzay geometriKitabı okudu
Gerçekte ben, birçok amcamın her birinden ya da çalışmaktan beli bükülmüş olan zavallı babamdan yahut ailemdeki tanıdığım herhangi bir kişiden daha zengindim. Babamın un değirmeninde geçirdiği on iki saatlik vardiyayı düşündüğümde, onun akşamleyin eve geldiğinde yorgunluktan bitip tükenmiş, bembeyaz olmuş, huysuzluk okunan yüzünü gördüğümde
Sayfa 33 - EvdeKitabı okudu
"Moda," dedim, "hepsi moda. Moda eğretilemeler, moda okumalar, moda sıkıntılar. Sözgelimi, Jung senin neyine? Bir ayda on iki sayfa okudun ondan."
Sayfa 14 - Uzay geometriKitabı okudu
Duygusal Budizmin, bu eskici dükkânı gizemciliğin, tütsü çubuğu terapin, magazin astrolojin... bunların hiçbirisi senin değil, bunların hiçbirini kendi başına yaratmadın sen. İçine düştün bunların, saygıdeğer bir sezgiler bataklığına düştün. Kendi mutsuzluğunun ötesinde kendinden başka bir şeyi sezme özgünlüğün ya da tutkun yok senin. Zihnini neden başka insanların gizemci bayağılıklarıyla dolduruyor ve kendine karabasanlar yaşatıyorsun?
Sayfa 14 - Uzay geometriKitabı okudu
"Peki ya sen." dedi, sanki konuşmamızda bir saatlik bir kesinti olmamış gibi, "senin tek sahip olduğun, kitaplar. Geçmişin üzerine, dışkının üzerine konan bir sinek gibi konuyorsun sen."
Elbette kızdım, ama gülümsedim ve neşeyle, "Konmak mı" dedim. "Bak, en azından hareket ediyorum ben."
"Benimle artık konuşmuyorsun." dedi. "sayı yapmak için benimle tilt makinesiyle oynar gibi oynuyorsun."
"Günaydın, Hamlet," diye yanıt verdim ve bundan sonra ne diyeceğini sabırla bekleyerek koltuğumda oturdum. Ama konuşmadı, çalışma odasının kapısını arkasından yavaşça kapatarak gitti.
Sayfa 15 - Uzay geometriKitabı okudu
"Sen asla hiçbir yerde olmadın," dedim ona, "asla hiçbir şey yapmadın sen. Mutsuz bir çocukluğun kutsamasını bile taşımayan hoş bir kızsın sen. Duygusal Budizmin, bu eskici dükkânı gizemciliğin, tütsü çubuğu terapin, magazin astrolojin... bunların hiçbirisi senin değil, bunların hiçbirini kendi başına yaratmadın sen. İçine düştün bunların, saygıdeğer bir sezgiler bataklığına düştün. Kendi mutsuzluğunun ötesinde kendinden başka bir şeyi sezme özgünlüğün ya da tutkun yok senin. Zihnini neden başka insanların gizemci bayağılıklarıyla dolduruyor ve kendine karabasanlar yaşatıyorsun?" Yataktan çıktım, perdeleri açtım ve giyinmeye başladım.
"Bir kurmaca yapıtlar seminerindeymişcesine konuşuyorsun," dedi Maisie. "Niçin her şeyi benim için daha kötüleştirmeye uğraşıyorsun?" İçinde bir kendine acıma duygusu kabarmaya başladı, ama bunu bastırdı. "Sen konuştuğunda," diye sürdürdü sözünü, "bir kâğıt parçası gibi sıkıldığımı hissedebiliyorum, biliyorsun."
"Belki gerçekten de bir kurmaca yapıtlar seminerindeyiz biz," dedim sertçe. Maisie gözlerini kucağına dikerek yatakta doğruldu. Birdenbire ses tonu değişti.
Sayfa 14 - Uzay geometriKitabı okudu
M'nin etrafını saran gizemi aydınlatana dek günlükler üzerine yaptığım çalışmanın ilerleme kaydetmesi olanaksız. M on beş yıl boyunca akşam yemeklerine kesintisiz geldikten ve büyük büyükbabama kuramları için bir yığın malzeme sağladıktan sonra, günlüğün sayfalarından ansızın kayboluyor. 6 Aralık Salı günü, büyük büyükbabam M'yi ertesi
Sayfa 12 - Uzay geometriKitabı okudu