Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk Öğretmenim

Cengiz Aytmatov

En Eski İlk Öğretmenim Sözleri ve Alıntıları

En Eski İlk Öğretmenim sözleri ve alıntılarını, en eski İlk Öğretmenim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama bu kavaklar bambaşka, onların kendi dilleri, türkü söyleyen yürekleri var. Ne zaman yanlarına gitsen, geceli gündüzlü fısıldaşıyorlar, sallanarak söyledikleri uyumlu türküler dinmek bilmiyor. Kimi zaman kıyıya doğru gelip kumlara çarpan bir dalgayı andırıyor, kimi zaman görünmeyen bir alev dallara sarılıyor, fısıltılar alevleniyor, ansızın hışırtılar kesiliyor, kavaklar hep birlikte, bütün telaşlı yapraklarıyla, biri uğruna acı çeker gibi nefes alıyorlar.
Biz köylüyüz. Eskiden beri toprak doyuruyor bizi. Çocuklarımız da bizim gibi yaşayacak. Neden okusunlar?
Reklam
Ve iyi biliyorum inanıyorum da buna, hayatımın akışı, ömrüm boyunca duyduğum sevinç ve acılar o günkü bir çuval tezek olayına bağlıdır. Böyle kesin konuşuyorum. Çünkü o gün, hayatımda ilk defa düşünmeden, başıma geleceklerden korkmadan, önemli saydığım, uygun gördüğüm bir iş yaptım.
Güneş de neden mutlu olduğumu biliyordu sanki. Evet neden böyle coşkun bir sevinçle koştuğumu, uçacak gibi olduğumu biliyordu o. Küçücük, ama insanlar için iyi bir şey yapmıştım.
Ben, yüreğim şen, ötelere doğru durmadan koşuyor, toprağa, havaya, rüzgarlara dönerek, "Bana bakın, görün ne kadar mutluyum!" diye haykırıyordum. "Ben okuyacağım, okula gideceğim artık."
Seni gidi tembel seni. Leşin okulda kalsaydı ya. Piç! Kurt yavrusunun köpek olduğu nerede görülmüş zaten.
Reklam
Okula vardığımızda, kaba saman döşeli toprağa oturduk, öğretmen hepimize birer defter, birer kalem, birer de küçük tahta verdi. "Tahtaları dizlerinizin üstüne koyun, düzgün yazabilmeniz için verdim onları." dedi.
Teyzemden sakınarak avlunun arka tarafına çıkar, bozkırda kıvrılıp giden yollarda torbası sırtında öğretmenimin görünmesini beklerdim. Gönlümü ısıtan gülüşünü görmeye, bilgi veren sesini duymaya can atardım.
Verdiği defteri gözüm gibi korurdum, öğrendiğim harfleri, orağın ucuyla yere, kömürle duvarlara, bir çubukla, karların üstüne, tozlu yollara yazardım.
Ta yükseklerde, boz bulanık gökyüzünde, tek başına siyah bir bulut sallanıp duruyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.