İlk ve Son Tanrı Hz. Akıl

Cafer Akkaya

İlk ve Son Tanrı Hz. Akıl Sözleri ve Alıntıları

İlk ve Son Tanrı Hz. Akıl sözleri ve alıntılarını, İlk ve Son Tanrı Hz. Akıl kitap alıntılarını, İlk ve Son Tanrı Hz. Akıl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalvarırım kardeşlerim , toprağa , doğaya , akla ve bilime bağlı kalın , sizlere doğaüstü umutlardan söz edenlere inanmayın..
Sayfa 246Kitabı okudu
Ve eğer bir Tanrı varsa bile , akla olan saygıyı , gözü kapalı korkudan daha çok takdir edecektir .
Reklam
Elbette ölmüştü Tanrı , bütün Tanrılar ölmüştü . İyi bir son , onurlu bir sondu onlar için.
Sayfa 245Kitabı okudu
Aynen abi :)
Onca adaletsizlik ve ilkellik dolu dünyada , insanlığın sorunlarına köklü çözüm üretmek gibi gerçekten de tanrısallığın gereği olan bir sorumluluk varken , evrende küçük bir yıldızlar topluluğu olan Samanyolu gökadasının bir köşesinde Güneş adı verilen küçük bir yıldız etrafında dönen Dünya’nın bir köşeciğinde , Mekke ve çevresinde yaşayan bir avuç insanın sorunlarıyla sınırlı , onların geleneklerince mantık yürüten , bir kısmını adıyla tehdit eden bir Tanrı modeli ortaya çıkacaktır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Hakikat nerde
Vahiy gereksizdir. Hakikat, kendi akılcı sorgulamalarımızla bulunabilir. İnsanların tanrı ihtiyacından çok, her dönemde tanrıların, insanlara ihtiyacı olmuştur.
Reklam
İslam'ın Tanrısı Allah'ın özellikleri.
Din hükümleri ile yoksulluk uykusunda tutulan halkımız, bilimsel gelişmelerden uzak olarak yaşamaktadır. Bilimsel gelişmeler, 15. yüzyılda Kopernik’in Güneş merkezli evren anlayışı ile üç büyük dinin Tanrı modellerini ortadan kaldırmış, evrim teorisi ile de kesin darbeyi vurmuştur. İslam’ın Tanrısı Allah’ın bir Tanrı olmadığı, özellikle
Sayfa 11 - Karina YayıneviKitabı okudu
Akıllı tasarım , en net ifadeyle , yaratılış dogmasının , bilim kisvesi altında yeni bir yüzle sahneye çıkmasıdır. Kendilerine çağdaş aydın süsü veren dincilerin , bu kez bilimden ödünç aldıkları kavramlarla daha geniş bir kesimi gericiliğe sürüklemelerinin yeni bir yoludur . Bilimle dini birleştirme çabası olarak görmek gerekir ..
Sayfa 268Kitabı okudu
Tanrı düşüncesi, özgürlüğümüzü reddettiğine göre, insan özgürlüğü ve yaratıcılığıyla çatışan bir Tanrı zorbadır ve her şeye gücü yeten, her şeyi bilen bir zorba, her şeyi ve herkesi, idare ettikleri makinenin önemsiz dişlileri hâline getiren dünyadaki diktatörlerden çok da farklı değildir. Göklü bir hükümdara beslenen inanç, yeryüzündeki diktatörlere beslenen inançla aynıdır. Böyle bir Tanrı modeli, bir çocuğun elindeki son ekmek lokmasını kapan, bencil ve kendisinden başkasını düşünmeyen birisi gibidir.
Sayfa 78 - Karina YayıneviKitabı okudu
Müslüman çocuk , Hristiyan çocuk diye bir şey yoktur. Müslüman ailenin veya Hristiyan ailenin çocuğu vardır.
Reklam
Sigmund Freud (öl. 1939) Tanrı inancını olgun insanların bir yana bırakacakları bir aldatmaca sayarak şöyle diyordu: ''Tanrı düşüncesi bir yalan değildi ama psikolojiyle çözülmesi gereken bilinçaltının bir oyunuydu. Kişisel Tanrı yüceltilmiş baba figüründen başkaca bir şey değildi: Böyle bir Tanrı isteği, adalet, doğruluk ve yaşamın böylece sürüp gitmesi için güçlü, koruyucu bir babaya duyulan çocukça bir özlemden çıkmıştı. Çaresizliğe dayanma duygusuyla insanlarca korkulan ve tapınılan Tanrı bu isteklerin bir yansımasıydı yalnızca. Din insan ırkının çocukluk dönemine aitti; çocukluktan olgunluğa geçişte gerekli bir aşamaydı. Toplum için gerekli olan etik değerleri yaşama geçirmişti. Buna karşın, şimdi insan reşit olmuştu, Tanrı geride bırakılmalıydı. Bilim yeni Tanrı'nın yerini alabilirdi. Yeni ahlak temelleri hazırlayabilir ve korkularımızla yüzleşmede bize yardım edebilirdi. Bilimin bize veremediğini bir başka yerden alabileceğimizi zannetmek yanılsamadır.'' Tanrı'yı ortadan kaldırma girişiminin tehlikeli olacağında ısrar ettiği zaman geçerli ve anlaşılır bir noktaya değindi. İnsanlar kendi verimli dönemlerinde Tanrı'yı bırakmalıydılar:
Sayfa 104 - Karina YayıneviKitabı okudu
Caner Taslaman , Edip Yüksel , Altay Cem Meriç, Osman Bulut .. vb.
Bilim güçlendikçe , Din , kendini yeni bulgulara uydurabilecek çareler arayacak , her zaman da arka kapıdan dolaşacak yolları arayıp bulmaya çalışacaktır . Bilimsel olarak ortaya konanlara nasıl sahip çıkarız , telaşında olacaktır .
Sayfa 255Kitabı okudu
İnsan beyni hayret verici bir organdır . Doğduğun andan itibaren günün 24 saati, haftanın 7 günü , yılın 365 günü çalışmaya devam eder. Ta ki sen bir dini benimseyene kadar.
Ayrıca Müslümanlar, Avrupa ile yakın ilişki kurdukça Batı’nın derinliklerindeki peygamberi ve onun dinini hor görme duygusu açığa çıktıkça, Müslümanların, bilmeden inandığı kendi dinini koruma içgüdüsüyle verdiği tepki sonucu, Müslüman bilimi giderek artan biçimde dinî inançları savunan Tanrıbilim dalına ya da geçmiş yengilerin düşlerine dalmaya devam etmiş, akıl ve bilimden uzaklaşmıştır. Bu gidişatı değiştirmek için, Müslümanların, çocuklarını yetiştirdiği etik çerçevenin değişmesi zorunludur. Bu sebeple, artan bilgi ve etkilerinin, geleneksel İslam yorumunu yeniden gözden geçirme ve çağa uyarlama görevinin zamanı olduğunu hissetmek gerekir. Müslümanların, yüzlerini geçmişe değil, geleceğe döndürmesi, kaderini kendi eline alarak geleceğini planlaması gerekmektedir. Akla önem veren, özgürlüğüne düşkün ve iradesine sahip insanların, çocuklarının yetiştiği etik çevreyi değiştireceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Etik çevrenin değişmesi ile birlikte İslam’ın basit kuralları ile gaflet uykusunda tutulan kitleler uyanacaktır.
Sayfa 295 - Karina YayıneviKitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.