By Number of Pages İlkçağ Felsefesi - Hint, Çin, Yunan Quotes
You can find By Number Of Pages İlkçağ Felsefesi - Hint, Çin, Yunan quotes, by number of pages İlkçağ Felsefesi - Hint, Çin, Yunan book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bu tanrı bolluğunun ötesinde
son bir gerçek, bir varoluş nedeni gizli olamaz mı? Sakın bütün varlıklar tek bir kaynaktan çıkmış olmasın? Sonraları Hint felsefesinin üzerinde çok durduğu birlik düşüncesinin ilk tohumlarının daha bu dönemde atıldığı görülmektedir.
Rigveda’nın Yaradılış ilahisinde bu düşünceler ve her şeyin kaynağı olan ve tüm
Bir Upanişad'da ülkesini terk ederek yaşamın anlamını bulmak umuduyla ormanlara giden bir raca’dan (raja, kral) söz açılıyor. Raca yaşamın anlamını aramakla uzunca bir süre geçirdikten sonra sonunda bir bilgeyle karşılaşır. Ona, nasıl mutlu olabileceğini sorar. Bilge
önce konuşmak istemez, sonra şunları söyler:
"Ey saygıdeğer kişi!
Etki tepki ilişkisi içindeki davranışlar (karma) yeniden doğuşu, yeni bir yaşamı hazırladığına göre, mokşa aynı zamanda karma'dan, etki tepki zincirine bağımlılıktan da kurtulmak demektir. Kurtuluşa götüren yolu seçen kişinin dünya işlerini bırakarak bir köşeye çekilmesi, yaşama isteğini, nefsini körletmesi gereklidir.
Kurtuluş için bu
Niçin, diye kendi kendisine sormuş,
niçin yeryüzündeki bu bitmez tükenmez acılar, sıkıntılar her yeni doğumla yenilensin? Bu dönüp durmaya bir dur demenin, bu zinciri kırmanın bir yolu yok mu? Aydınlığa çıkmak için gece gündüz demeden haftalarca kendisiyle boğuştuktan sonra, öğretisinin özünü «Dört Yüce Gerçek»te toplayarak
özetlemiş.
—Yaşam acıdır (üzüntüdür, ıstıraptır).
—Acıların (üzüntünün, sıkıntının) kaynağı doyumsuz istekler, tutkulardır.
—Tutkulara bağımlılıktan kurtulan kişi kurtulur, ölüm doğum döngüsünün dışına çıkar.
—Kurtuluşa götüren yol ise «Sekiz BasamaklıYüce Yol»dur; doğru inanmak, doğru düşünmek,doğru konuşmak, doğru davranmak, doğru yaşamak, doğru yönelmek, doğru kavramak, doğru erişmek.
Buda'nın kendisinin tanrılaştırılmaya kesinkes karşı olduğunu elimizdeki belgelerden anlıyoruz. Tumturaklı konuşmasını bilen bir kimse Buda'yı överek göklere çıkarınca ve ona "Ey bilgelerin en bilgesi" deyip durunca, Buda: "Ağzından çıkan sözler büyük ve tumturaklı... Sen geçmişin bütün
bilgelerini tanıdın mı?... Onları anladın mı?... Ya geleceğin bilgelerini tanıdın mı?.." Bu sorulara olumlu bir yanıt alamayınca, bu kez: "Hiç olmazsa beni gördün. Ama beni tanıdın mı? Beni gerçekten anladın mı?" diye sormuş, ve
adam ne diyeceğini iyice şaşırınca, Buda şunları eklemiş: "Öyleyse sözlerin niye böyle büyük ve tumturaklı? Niye kendini tutamayıp övgü şarkılarına başlıyorsun?"
Dharma:
Buda, anlaşıldığına göre, "var oluş sonlu mu, sonsuz mu?", "Zamanın bir başı sonu var mı?" gibi soyut soruları, öğretisiyle doğrudan doğruya ilişkili görmeyerek geri çevirmiş, yanıtlamamıştır. Bilinmeyen her şeyin çözümünün, her sorunun yanıtının Tanrı esini Veda'larda bulunacağına inanan, çok bilmiş Brahman