İlkçağ Felsefesi Nedir?

Pierre Hadot
"Felsefi Söylemin Sınırları" Ethica gerçeği gibi girift bir metin
Dil; bölünemeyen şeyler örneğin sayısal düzendeki tek bir nokta hakkında hiçbir şey söyleyemez. Bunu ancak olumsuz biçimde, o bölünemeyen şeylerin zıtlarını inkâr ederek söyleyebilir. Her şeyin devinim ilkesi olan ilksel zekâ gibi basit tözler söz konusu olduğunda, söylem bunların özünü ifade edemez yalnızca onların etkilerini betimleyebilir ya da kendi zekâmızla karşılaştırarak bir şeyler söyleyebilir. İnsan zekâsı ancak son derece ender anlarda gidimli olmayan anlık sezgiselliğe yükselebilir, bunu da Tanrısal zekânın bölünmezliğini taklit edebildiği ölçüde becerebilir.
Bilgi, dil ve zekâ üçgeni kapsamındaki bağımsız etkileşim
"Düşünce; akılcı bir tutumu belirleme yeterliliği, zihinsel temsil ve soyutlama yeteneği diye tanımlanır."
Reklam
İnsan yalnızca bir kez doğar, ikinci bir doğuşa izin yoktur. O halde, sonsuza kadar yaşamayacağımız artık bir gerekliliktir. Fakat sen ki yarının efendisi değilsin, sevinci yine de yarına bırakırsın. Oysa hayat böyle süre koyuşlarla boşuna geçer ve her birimiz huzura hiç eremeden ölüp gideriz.
Sayfa 195Kitabı okudu
Nesnel autarkeia'nın ön koşulu Pyrrhon için aldırmazlık felsefesidir
Pyrrhon'un felsefesinin hedefi; insanın kendi kendisiyle kusursuz bir eşitlik kurması, tam bir ilgisizliğe, mutlak bir bağımsızlığa, iç özgürlüğe ve aldırmazlığa ermesidir. Ve bu durum Pyrrhon için tanrısaldır.
Her şey sonsuz boşlukta, atomların sürekli devinimiyle oluşur
Bütünlüğün tanrısal bir gücün müdahalesiyle yaratılmaya ihtiyacı yoktur, çünkü bütünlük, ebedidir ve varlık, var olmayandan türeyemez, var olmayan da varlıktan türeyemez. Bu ebedi evren; cisimlerden ve uzaydan, yani cisimlerin içerisinde hareket ettikleri boşluktan meydana gelir.
Reklam
Stoacılara göre ise dünya organik bir bütün olup akılcı esaslara dayanır
Epikurosçulara göre; cisimler atom yığınlarından oluşmuş olsalar da gerçek anlamda bir birlik oluşturmazlar ve evren yalnızca birbiriyle kaynaşmayan öğelerin yan yana gelmesinden ibarettir: Her varlık diğerlerine göre bir anlamda atomlaşmış, yalıtılmış bir bireyselliktir; her şey, her şeyin dışındadır ve her şey rastlantıyla çıkagelir. Sonsuz boşlukta sonsuz sayıda dünyalar biçimlenir.
Ayrıca insanların yine birer acı olarak algıladıkları hastalık, yoksulluk, ölüm gibi olaylar da aslında acı değildir, çünkü bunlar bize bağlı değildir ve ahlaki bir anlam taşımazlar. İçkin ölüm düşüncesi de, her anın sonsuz değerinin bilincine vardırarak, insanın hareket biçimini kökten dönüştürecektir: "Hayattaki her eylemi sanki sonuncuymuş gibi tamamlamalıyız."
Sayfa 140Kitabı okudu
Zihinsel işlevinin özündeki çelişkiyle ortak ilkesi (Aristo-Platon)
... Platon'da olduğu gibi; felsefi seçenek, bireysel benliği kendini daha üstün bir benle aşmaya yöneltmek, kendini evrensel ve aşkın bakımdan yükseltmek demektir...
Platon'un Akademia'sında Diyalektiğin Matematiksel İdesi
... Tüm İlk Çağ felsefesinde olduğu gibi burada da felsefe, bireyin aşkın bir şeyin içerisinde kendini aşmasını sağlayan devinimdir. Bu aşkın şey; Platon için logostur, yani akılcılık ve evrensellik gerektiren söylemdir. Bu logos, bir tür mutlak bilgi değil; kimi konumları ortaklaşa kabul eden muhataplar arasındaki bir anlaşmadır, muhataplar kendi özgün görüşlerinin ötesine işte bu anlaşmayla geçerler.
Reklam
Physis, bir nesnenin oluşum sürecinin başı ve sonucu
Platon'a göre ilksel ve başlangıç olan şey; devinimle buna kendiliğinden katılan süreçtir, kendi kendine devinendir, yani ruhtur. Böylece evrimci şemanın yerini, yaratıcı şema alır: Evren, artık physisin otomatizminden değil; ruhun akıcılığından doğar. Ve bir ilk ilke olarak ruh, her şeyden önce gelir ve böylece physis ile özdeşleşir.
Düşünce ve söylem aynı şeydir, fakat ruhun kendisiyle içten ve sessizce girdiği diyaloga düşünce adını veriyoruz.
Başkalarını ve kendimi sınarken desem ki, bir insanın her gün erdem hakkında veya benim konuştuğum başka konular hakkında sohbet etmesi iyiliklerin belki de en büyüğüdür; ve yine desem ki, kendini sınamayan bir yaşam yaşanmaya değmez, bana inanmazsınız. (Sokrates)
Öyle bir durumdaydım ki davranışımı değiştirmediğim sürece yaşamam mümkün olmayacakmış gibi geliyordu bana [...] Beni, kendimle ilgili hiçbir kaygı duymadığımı itiraf etmeye zorluyor.
Aristoteles'e göre felsefi mutluluk, zihne uygun ve zihinsel olandır
... Aristoteles'in okulunun tasarısıyla, Platon'unkinin arasında derin bir fark bulunur. Platon'un okulunun nihai amacı, yürütülen yoğun matematik araştırmalarına ve felsefî tartışmalara rağmen, esas olarak siyasiydi. Platon'a göre; bir insanın filozof olması, kenti yönetebilmesi için yeterliydi, yani ona göre felsefeyle siyaset birdi. Buna karşılık Aristoteles'in okulu, insanı yalnızca felsefi hayata hazırlardı. Uygulamalı ve siyasi eğitim, daha geniş bir topluluğa, okul dışında olup kenti en iyi örgütleme yolunu öğrenmek isteyen siyaset adamlarına yönelikti.
Resim