Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bulanlar, Arayanlardır

İlm-i Aşk

Fatih Duman

İlm-i Aşk Sözleri ve Alıntıları

İlm-i Aşk sözleri ve alıntılarını, İlm-i Aşk kitap alıntılarını, İlm-i Aşk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hak ilminde bu fani âlem bir ufacık damla ve bir küçücük sayfaymış ve insan bu ufacık sayfada ancak bir noktaymış. O nokta ki içinden binlerce derya binlerce âlem ve binlerce sir gizlidir; işte bu âlem- de o deryanın içinde sadece bir damla imiş. Her kim ki bu sırrı anlayıp da insanlığın manasını bilirse insan odur yoksa insan cisminden görünen bu suretler ancak bir gölgedir. (Niyazi Misri)
Hâk ilminde bu fani âlem bir ufacık damla ve bir küçücük sayfaymış ve insan bu ufacık sayfada ancak bir noktaymış. O noktaki içinden binlerce derya binlerce âlem ve binlerce sır gizlidir;işte bu âlemde o deryanın içinde sadece bir damla imiş. Her kim ki bu sırrı anlayıpta insanlığın manasını bilirse insan odur yoksa insan cisminden görünen bu suretler ancak bir gölgedir. (Niyazî Mısrî)
Sayfa 25
Reklam
Her kitap sahibinin mahremidir der, öyle inanırdı.
Sayfa 19
“Efendiler” dedi önümüzde ilerleyen Kınalızade üstad. “Ne Şems’siz Mevlana, ne de Mevlana’sız Şems olmaz. Hâsılı ikiniz de doğru söylersiniz. Lakin bir eksiğiniz var. Bu aşktır; ne Şems Mevlana’dan başkasıdır, ne de Mevlana Şems’ten. Aynı olanı gayra çevirmek gözü ateşe dönmek gibidir. Ak olmadan kara ne işe yarar? Dert olmadan deva ne işe yarar? Leyla olmadan Mecnun ne işe yarar? Her ikinizin dediği de doğrudur. Mevlana söz, Şems manadır. Ve ikisi dahi bir şiirdir. Yahut bir şehir.
Sayfa 91 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Bütün suallerime bir mana veriyor, cevaplarıyla sualleri eziyordu, lakin ne vakit "Aşk nedir?" diye soracak olsam "O öğrenilecek bahis değildir" diyor ve susuyor, tek kelam etmiyordu.
Reklam
‪İnsan bazen aradığı için bulamıyor ve yakınında olanı göremiyor bazen uzaklara baktığı için. ‬ -İlm-i Aşk
Ama bu derdin şifası mı olurdu? Aşk bizatihi dertti. Şifası cennette kalmış dünyalık bir dert...
"O endamı servi 'elif' ben ise gözü yaşlı, gamlı 'he'yim" diyordu. "Elif ardından gelen hiçbir harfle bitişmezdi, kaide böyleydi. Hasan hattattı, bunu biliyordu elbette. "Bir tek kere olsun bitişseydiler ne olurdu?" dedi Ömer kendi kendine. Bir tek kere "Elif" kollarını açsa da "he"nin gözyaşlarını avuçlarına alsa ne olurdu?
Mesele “şem”in ateşine kor olmak..
Mekân kayboldu, an yıkıldı. Ama bir yanık kokusu, bir sessiz çıtırtı. Ufacık bir pervane “şem”e atıldı. Söyledikleri dua yerine mi geçmişti? Gözleri doldu birden Ömer’in. Yanaklarını kan bürüdü. “İlm-i Aşk’ın kurbanı bir pervane” diye mırıldandı.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.