İlme Teşvik

İmam Gazali

En Eski İlme Teşvik Sözleri ve Alıntıları

En Eski İlme Teşvik sözleri ve alıntılarını, en eski İlme Teşvik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeytan İnsana Niçin Vesvese Verir
" " - Şeytanın insana vesvese vermesinin sebebi, insanoğluna olan düşmanlığıdır. - Şeytanın insanoğluna olan düşmanlığı Hz. Adem’in yaratılmasına dayanmaktadır. İblis secde etmediği ve huzurdan kovulduğu o gün Allah’a yemin etmiş ve bütün ademoğullarını aldatmaya ve vesveseyle onları kuruntularda boğmaya dair söz vermiştir. Şimdi ise ettiği yemini ve verdiği sözü yerine getirmeye çalışmaktadır. - Bilmemiz gerekir ki, kalp bir kale, şeytan o kaleye girmek isteyen bir düşman gibidir. O kaleyi fethedip ona sahip olmak ister. Kaleyi düşmandan korumak kapıları ve gedikleri kapatmak ve sağlamlaştırmak ile mümkündür. - - Kapı ve gedik yerleri bilmeyen kimse elbette kaleyi muhafaza edemez. Şeytanın kalbe giriş yol ve kapıları ise o kişinin vasıflarıdır ve zaaflarıdır. Onlar ne kadar çok ise şeytanın kapıları da o kadar çoktur.
Hz. Ebûbekir’in babası Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olmuştu. Hz. Ebûbekir babasının kolundan tutarak onu Hz. Muhammed’in yanına götürdü. Babası orada kelime-i şehadet getirdi. Hz. Ebûbekir birden ağlamaya başladı. Peygamberimiz ona: “Neden ağlıyorsun? Hâlbuki baban îman etti. Bu gün senin en mutlu günün olması gerekmez mi?” dedi. Bunun üzerine Hz. Ebûbekir şöyle dedi: “Ya Resûlullah, keşke şu an îman eden benim babam değil de senin amcan Ebû Talib olsaydı. Şu an benim gönlüm hoşnut olacağına senin gönlün hoşnut olurdu.” - Şimdi bir düşünün! Hz. Ebûbekir, Peygamberimizin, amcası Ebû Talib’e olan düşkünlüğünü ve Ebû Talib îman etmeden öldüğü için ona olan üzüntüsünü biliyor ve diyor ki: “Keşke benim babam yerine senin amcan Ebû Talib îmâna gelseydi de, benim yerime sen mutlu olsaydın…” Herhalde bir insan ancak bu kadar sevilebilir. Sahâbeler, O’nun mutluluğunu bile kendi mutluluklarına tercih etmişler.
Reklam
Namazın manası, Cenab-ı Hakk’ı tesbih ve tazim ve şükürdür. Yani, celâline karşı kavlen ve fiilen “Sübhânellah” deyip takdis etmek; hem kemâline karşı lafzen ve amelen “Allâhü Ekber” deyip tazim etmek; hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen “Elhamdülillâh” deyip şükretmektir.
İbâdetin manası şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd kendi kusurunu ve âcz ve fakrını görüp kemal-i Rububiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
İbni Mübarek'e kâmil insanların kimler olduğu sorulduğunda "âlimler" diye cevap vermiş, gerçek sultanların kimler oldukları sorulduğunda "zâhidler" demiştir. En aşağılık insanların kimler olduğu sorulduğunda ise "Dinlerini satarak dünyalık kazanan kimselerdir" cevabını vermiştir.
Sayfa 25
"Kur'an bilgisine sahip olan bir kimse, başkasının maddî servetini daha hayırlı görürse Allah'ın büyük gördüğünü küçük görmüş olur."
Sayfa 25
Reklam
129 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.