Talihsizlik ile Türkçe'ye çevrilmeyen güzide eser. Salome, annesinin bütün dayatmalarına karşı küçüklüğünde kendi tanrısını yaratır tabi ona göre keşfeder. Tanrı ile şakalaşır, oyunlar oynar, onunla büyür. Ergenliginde, ailesi tarafından evliliğe itilir bilahare büyüyen Salome, oyunlar oynadığı tanrısı ile savaşmaya başlar. Evliliği reddederek tanrıya ilk saldırıyı başlatır. Amansız savaş, giderek büyür içinde Salome'nin. Hayatına sadece o dönemin değil gelmiş geçmiş en büyük düşünürler dahi girse de reddeder. Tanrı ile savaşını kazanmak uğruna. Kimi Freud gibi ekseninde kalmak ugruna gizler duygularini kimi Rilke gibi ona bırakır kendini kimi ne Nietzsche gibi dayanamaz ve çeker gider çekim kuvvetinden ama medceziri her zaman hissederek. Tanrı ile savaşı sürmüştür sonsuza dek. Nietzsche, Salome için bizzat çıktığı yolda öldürür tanrıyı fikirleri ile mamafih savaş her daim sürecektir. Psikoloji, düşünce, inanmak değil bilmek uğruna çabalamışlardır hayatları boyunca. Bizlerin hayal dahi edemeyeceği acılara karşı gülmüşlerdir hatta. Ölmeden önce, yaralanmak, savaşmak, binlerce kez ölmek gerekde de onları biraz olsun anlamak insanı süründurerek yüceltir.
